فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ |
ARAPÇA LATİN |
Fe ashâbul meymeneti mâ ashâbul meymeneti. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir! |
|
DİYANET VAKFI |
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! |
|
ELMALILI SADE |
ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(7-9) Ve (o gün) siz de üç sınıf olmuşsunuzdur. İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? Ve (ikincisi) Ashâb-ı Meş´emedir, nedir Ashâb-ı Meş´eme? |
|
FİZİLALİL KURAN |
Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara! |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli. |
|
İBN-İ KESİR |
Sağcılar; o sağcılar ne mutludurlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İşte o «Ashab-ı Meymene» olanlar, ne (kutlu) «Ashab-ı Meymene»dir. |
|
BEKİR SADAK |
Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara! |
|
CELAL YILDIRIM |
Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Sağcılar (a gelince:) O sağcılar ne (mutlu) durlar! |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar!... |
|
ALİ BULAÇ |
İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene". |
|