وَإِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْأَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا ۖ وَإِذًا لَا يَلْبَثُونَ خِلَافَكَ إِلَّا قَلِيلًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve in kâdû le yestefizzûneke minel ardı li yuhricûke minhâ ve izen lâ yelbesûne hilâfeke illâ kalîlâ(kalîlen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Seni o yerden (Mekke’den) sürüp çıkarmak için neredeyse seni sıkıştıracaklardı. Bunu yapabilselerdi, senin ardından orada pek az kalırlardı. |
|
DİYANET VAKFI |
Yine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar. |
|
ELMALILI SADE |
Az daha seni bu yerden çıkarmak için rahatsız edeceklerdi ve o takdirde kendileri de senin ardından pek az kalacaklardı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve az kaldı seni yurttan çıkarmak için rahatsız edeceklerdi. O halde onlar da senden sonra pek az kalacaklardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Gerçi müşrikler seni tedirgin ederek, bıktırarak Mekke´den çıkarmak amacındadırlar, ama o takdirde senden sonra orada ancak kısa bir süre kalabilirler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onlar, nerdeyse seni yurdundan çıkarmak için tacîz edip duracaklar, fakat sen çıktıktan sonra arkandan onlar da pek az bir müddet kalacaklar. |
|
İBN-İ KESİR |
Neredeyse seni memleketten çıkarmak için zorlayacaklardı. O zaman, senin ardından onlar da ancak çok az kalabilirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar. |
|
BEKİR SADAK |
Memleketinden cikarmak icin seni nerdeyse zorlayacaklardi. O takdirde senin ardindan onlar da pek az kalabilirlerdi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Yakında seni bu yerden çıkartmak için seni rahatsız edip dururlar. O takdirde kendileri de senin ardından pek az bir süre kalıp (sonra da) yok olup giderler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yakında seni, neredeyse, bu yerden çıkarmak için her halde rahatsız edecekler, (fakat) o takdirde kendileri de arkandan pek az kalacaklardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey Rasûlüm), yakında seni bu Mekke’den çıkarmak için muhakkak ki, seni rahatsız edecekler ve o takdirde kendileri de arkandan pek az kalacaklar (helâk olacaklardır). |
|
ALİ BULAÇ |
Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar. |
|