Isra Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram´dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa´ya götüren O (Allah) Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir. Facebook'ta Paylaş
2 Musa´ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğulları´na kılavuz kıldık. Facebook'ta Paylaş
3 (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu. Facebook'ta Paylaş
4 Kitapta İsrailoğulları´na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Facebook'ta Paylaş
5 Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiği zaman, oldukça zorlu olan kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü. Facebook'ta Paylaş
6 Sonra onlara karşı size tekrar ´güç ve kuvvet verdik´, size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık. Facebook'ta Paylaş
7 Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir. Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi ´kötü duruma soksunlar´, birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini ´darmadağın edip mahvetsinler.´ Facebook'ta Paylaş
8 Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz Biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık. Facebook'ta Paylaş
9 Şüphesiz, bu Kur´an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü´minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir. Facebook'ta Paylaş
10 Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acı bir azap hazırlamışızdır. Facebook'ta Paylaş
11 İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir. Facebook'ta Paylaş
12 Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; gece ayetini sildik de Rabbinizden bir fazl aramanız, yılların sayısını ve hesabı öğrenmeniz için gündüzün ayetini aydınlatıcı kıldık. Biz, herşeyi yeterince açıkladık. Facebook'ta Paylaş
13 Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. Facebook'ta Paylaş
14 "Kendi kitabını oku; bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter." Facebook'ta Paylaş
15 Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma) azap edecek değiliz. Facebook'ta Paylaş
16 Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun ´varlık ve güç sahibi önde gelenlerine´ emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz. Facebook'ta Paylaş
17 Biz, Nuh´tan sonra nice kuşakları yıkıma uğrattık. Kullarının günahlarını haber alıcı, görücü olarak Rabbin yeter, Facebook'ta Paylaş
18 Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider. Facebook'ta Paylaş
19 Kim de ahireti ister ve bir mü´min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır. Facebook'ta Paylaş
20 Hepsine, onlara da, bunlara da Rabbinin ihsanından ´arttırarak-veririz.´ Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. Facebook'ta Paylaş
21 Onlardan kimini kimine nasıl üstün tuttuğumuzu gör. Muhakkak ahiret dereceler bakımından daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyüktür. Facebook'ta Paylaş
22 Allah ile beraber başka ilahlar edinme, yoksa kınanmış ve kendi başına (yapayalnız ve yardımcısız) bırakılmış olursun. Facebook'ta Paylaş
23 Rabbin, O´ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Facebook'ta Paylaş
24 Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge." Facebook'ta Paylaş
25 Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (Kendisi´ne) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır. Facebook'ta Paylaş
26 Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. Facebook'ta Paylaş
27 Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. Facebook'ta Paylaş
28 Eğer Rabbinden ummakta olduğun bir rahmeti beklerken (darlıkta olduğundan) onlara sırt çevirecek olursan, bu durumda onlara yumuşak söz söyle. Facebook'ta Paylaş
29 Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın. Facebook'ta Paylaş
30 Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine -genişletir- yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir. Facebook'ta Paylaş
31 Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; onlara ve size Biz rızık veririz. Şüphesiz, onları öldürmek büyük bir hata (suç ve günah)dır. Facebook'ta Paylaş
32 Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, ´çirkin bir hayasızlık´ ve kötü bir yoldur. Facebook'ta Paylaş
33 Haklı bir neden olmaksızın Allah´ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmeyin. Kim mazlum olarak öldürülürse onun velisine yetki vermişizdir; o da öldürmede ölçüyü aşmasın. Çünkü o, gerçekten yardım görmüştür. Facebook'ta Paylaş
34 Erginlik çağına erişinceye kadar, -o da en güzel bir tarz olması- dışında yetimin malına yaklaşmayın. Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur. Facebook'ta Paylaş
35 Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve dosdoğru bir tartıyla tartın; bu, daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir. Facebook'ta Paylaş
36 Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. Facebook'ta Paylaş
37 Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin. Facebook'ta Paylaş
38 Bütün bunlar, kötülüğü olan, Rabbinin Katında da hoş olmayanlardır. Facebook'ta Paylaş
39 Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın. Facebook'ta Paylaş
40 Rabbiniz size erkekleri seçti de meleklerden dişileri mi (Kendine) edindi? Gerçekten siz büyük bir söz söylemektesiniz. Facebook'ta Paylaş
41 Andolsun, Biz bu Kur´an´da çeşitli açıklamalar yaptık, öğüt alıp-düşünsünler diye. Oysa bu, onların daha uzaklaşmalarından başkasını arttırmıyor. Facebook'ta Paylaş
42 De ki: "Eğer söyledikleri gibi O´nunla beraber ilahlar olsaydı, onlar arşın sahibine mutlaka bir yol ararlardı." Facebook'ta Paylaş
43 O, onların dediklerinden münezzeh, Yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. Facebook'ta Paylaş
44 Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O´nu tesbih eder; O´nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. Facebook'ta Paylaş
45 Kur´an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık. Facebook'ta Paylaş
46 Ve onların kalpleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen Kur´an´da sadece Rabbini "bir ve tek" (İlah olarak) andığın zaman, ´nefretle kaçar vaziyette´ gerisin geriye giderler. Facebook'ta Paylaş
47 Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz. Facebook'ta Paylaş
48 Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir. Facebook'ta Paylaş
49 Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" Facebook'ta Paylaş
50 De ki: "İster taş olun, ister demir." Facebook'ta Paylaş
51 "Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında." Facebook'ta Paylaş
52 Sizi çağıracağı gün, O´na övgüyle icabet edecek ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. Facebook'ta Paylaş
53 Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. Facebook'ta Paylaş
54 Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azaplandırır. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik. Facebook'ta Paylaş
55 Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilir. Andolsun, Biz peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kıldık ve Davud´a da Zebur verdik. Facebook'ta Paylaş
56 De ki: "O´nun dışında (ilah olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler. Facebook'ta Paylaş
57 Onların taptıkları da, -hangisi daha yakındır diye- Rablerine (yaklaşmak için) bir vesile arıyorlar. O´nun rahmetini umuyorlar ve azabından korkuyorlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı korkunçtur. Facebook'ta Paylaş
58 Hiçbir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce Biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azapla azaplandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır. Facebook'ta Paylaş
59 Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud´a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa Biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz. Facebook'ta Paylaş
60 Hani Biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur´an´da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor. Facebook'ta Paylaş
61 Hani, meleklere: "Adem´e secde edin" demiştik. İblis´in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki: "Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?" Facebook'ta Paylaş
62 Demişti ki: "Şu bana karşı yücelttiğine bir bak; andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre tanırsan, onun soyunu -pek az dışında- kuşkusuz kendime bağlı kılacağım. Facebook'ta Paylaş
63 Demişti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza." Facebook'ta Paylaş
64 "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez. Facebook'ta Paylaş
65 "Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin yeter. Facebook'ta Paylaş
66 Sizin Rabbiniz, fazlından aramanız için denizde gemileri sizin için yürütür. Gerçekten O, size karşı merhametli olandır. Facebook'ta Paylaş
67 Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduğu zaman, O´nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz. İnsan pek nankördür. Facebook'ta Paylaş
68 Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız. Facebook'ta Paylaş
69 Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı emin misiniz? Sonra onun öcünü Bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız. Facebook'ta Paylaş
70 Andolsun, Biz Ademoğlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel şeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık. Facebook'ta Paylaş
71 Her insan-grubunu imamlarıyla çağıracağımız gün, artık kimin kitabı sağ eline verilirse, onlar kitaplarını okuyacaklar ve onlar, bir ´hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar´ bile haksızlığa uğratılmazlar. Facebook'ta Paylaş
72 Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha ´şaşkın bir sapıktır.´ Facebook'ta Paylaş
73 Onlar neredeyse, sana vahyettiğimizden başkasını Bize karşı düzüp uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi; o zaman seni dost edineceklerdi. Facebook'ta Paylaş
74 Eğer Biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin. Facebook'ta Paylaş
75 Bu durumda, Biz sana, hayatın da kat kat, ölümün de kat kat (acısını) tattırırdık; sonra Bize karşı bir yardımcı bulamazdın. Facebook'ta Paylaş
76 Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar. Facebook'ta Paylaş
77 (Bu,) Senden önce gönderdiğimiz resullerimizin bir sünnetidir. Sünnetimizde bir değişiklik bulamazsın. Facebook'ta Paylaş
78 Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur´an´ı, işte o, şahid olunandır. Facebook'ta Paylaş
79 Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla (Kur´an´la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır. Facebook'ta Paylaş
80 Ve de ki: "Rabbim, beni (girilecek yere) doğru bir girdirişle girdir ve (çıkarılacak yerden) doğru bir çıkarışla çıkar ve Katından bana yardımcı bir kuvvet ver." Facebook'ta Paylaş
81 De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." Facebook'ta Paylaş
82 Kur´an´dan mü´minler için şifa ve rahmet olan şeyleri indiriyoruz. Oysa o, zalimlere kayıplardan başkasını arttırmaz. Facebook'ta Paylaş
83 İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır. Facebook'ta Paylaş
84 De ki: "Herkes kendi yaratılışına (fıtrat tarzına) göre davranır. Şu halde kimin daha doğru yolda olduğunu Rabbin daha iyi bilir." Facebook'ta Paylaş
85 Sana ruhtan sorarlar; de ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." Facebook'ta Paylaş
86 Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için Bize karşı bir vekil bulamazsın. Facebook'ta Paylaş
87 (Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O´nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür. Facebook'ta Paylaş
88 De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur´an´ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler." Facebook'ta Paylaş
89 Andolsun, bu Kur´an´da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. Facebook'ta Paylaş
90 Dediler ki: "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız." Facebook'ta Paylaş
91 "Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın." Facebook'ta Paylaş
92 "Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah´ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin." Facebook'ta Paylaş
93 "Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız." De ki: "Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?" Facebook'ta Paylaş
94 Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir. Facebook'ta Paylaş
95 De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, Biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik." Facebook'ta Paylaş
96 De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir." Facebook'ta Paylaş
97 Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O´nun dışında asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, Biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız. Facebook'ta Paylaş
98 Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık cezalarıdır. Facebook'ta Paylaş
99 Görmüyorlar mı; gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerini yaratmaya gücü yeter ve onlar için kendisinde şüphe olmayan bir süre (ecel) kılmıştır. Zulmedenler ise ancak inkarda ayak direttiler. Facebook'ta Paylaş
100 De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine malik olsaydınız, bu durumda harcama endişesiyle gerçekten (cimrilik edip elinizde) tutardınız. İnsan pek cimridir. Facebook'ta Paylaş
101 Andolsun, Biz Musa´ya apaçık dokuz ayet (mucize) vermiştik; işte İsrailoğulları´na sor; onlara geldiği zaman Firavun ona: "Gerçekten ben seni büyülenmiş sanıyorum" demişti. Facebook'ta Paylaş
102 O da: "Andolsun, bunları görülecek belgeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de bilmişsin; gerçekten ben de seni yıkılmış-harab olmuş sanıyorum" demişti. Facebook'ta Paylaş
103 Böylelikle, onları o yerden sürüp-sarsıntıya uğratmayı istedi, Biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik. Facebook'ta Paylaş
104 Ve onun ardından İsrailoğulları´na söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va´di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız." Facebook'ta Paylaş
105 Biz onu (Kur´an´ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik. Facebook'ta Paylaş
106 Onu bir Kur´an olarak, insanlara dura dura okuman için (bölüm bölüm) ayırdık ve onu safha safha bir indirme ile indirdik. Facebook'ta Paylaş
107 De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın: O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler." Facebook'ta Paylaş
108 Ve derler ki: "Rabbimiz Yücedir, Rabbimiz´in va´di gerçekten gerçekleşmiş bulunuyor." Facebook'ta Paylaş
109 Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur´an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor. Facebook'ta Paylaş
110 De ki: "Allah, diye çağırın, ´Rahman´ diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O´nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse. Facebook'ta Paylaş
111 Ve de ki: "Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Allah´adır." Ve O´nu tekbir edebildikçe tekbir et. Facebook'ta Paylaş