إِلَّا رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَ ۚ إِنَّ فَضْلَهُ كَانَ عَلَيْكَ كَبِيرًا |
ARAPÇA LATİN |
İllâ rahmeten min rabbik(rabbike), inne fadlehu kâne aleyke kebîrâ(kebîren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ancak Rabbin’den bir rahmet olarak böyle yapmadık. Çünkü O’nun sana olan lütfu büyüktür. |
|
DİYANET VAKFI |
Ancak Rabbinin rahmeti (sayesinde Kur´an bâki kalmıştır). Çünkü O´nun sana lütufkârlığı çok büyüktür. |
|
ELMALILI SADE |
Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (vahyettiklerini ortadan kaldırma işini) yapmadık. Gerçekten O´nun sana olan lütfü çok büyüktür. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ancak Rabbinden bir rahmettir ki, (O vahyetiğini gidermiyor) şüphe yok ki, O´nun inâyeti senin üzerinde pek büyüktür. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bunun böyle olmayışı, Rabbinin sana yönelik rahmetidir. Onun sana yönelik lütfu büyüktür. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ancak Rabbinin rahmeti onu korumuştur; gerçekten de onun lütfü, ihsânı pek büyüktür sana. |
|
İBN-İ KESİR |
Ancak Rabbından bir rahmet iledir. Muhakkak ki O´nun sana olan lutfu, pek büyüktür. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O´nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür. |
|
BEKİR SADAK |
Bunu yapmayisi ancak Rabbinin sana merhamet etmesindendir. unku O´nun sana olan nimeti buyuktur. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ancak Rabbinden bir rahmet (onu gidermiştir. Şüphesiz ki O´nun sana iyilik ve ikramı pek büyüktür. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ancak Rabbinden olan bir rahmetdir (ki onu ibkaa etmişdir). Hakıykat, Onun, senin üzerindeki fazl (-u keremi) büyükdür. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Fakat Kur’ân’ı kalbinde ezberlemen, ancak Rabbinin bir ihsanıdır. Gerçekten O’nun, senin üzerindeki ihsânı çok büyüktür. |
|
ALİ BULAÇ |
(Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O´nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür. |
|