فَضَرَبْنَا عَلَىٰ آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا |
ARAPÇA LATİN |
Fe darabnâ alâ âzânihim fîl kehfi sinîne adedâ(adeden). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını (dış dünyaya) kapattık (Onları uyuttuk). |
|
DİYANET VAKFI |
Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.) |
|
ELMALILI SADE |
Bunun üzerine yıllarca mağarada kulakları üzerine vurduk (uyuttuk). |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Bunu müteakip onları kulakları üzerine mağarada senelerce (perde) vurmuş olduk. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bunun üzerine onları mağarada yıllarca uykuya yatırdık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onları bir uykuya daldırdık, yıllarca hiçbir şey duymadılar. |
|
İBN-İ KESİR |
Bunun üzerine yıllarca mağarada onların kulaklarına perde vurduk. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına (ağır bir uyku) vurduk. |
|
BEKİR SADAK |
(11-12) Magaranin icinde onlari yillarca uyuttuk; sonra, iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamis oldugunu belirtmek icin onlari uyandirdik.* |
|
CELAL YILDIRIM |
Bu sebeple mağarada nice yıllar onların kulakları üzerine (duymamaları için engel) koyduk. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bunun üzerine biz nice yıllar mağarada onların kulaklarına (perde) vurduk. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bunun üzerine, nice seneler mağarada üzerlerine uyku bıraktık ve kendilerini (üç yüz dokuz yıl) uyuttuk. |
|
ALİ BULAÇ |
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik). |
|