نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ ۚ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى |
ARAPÇA LATİN |
Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık. |
|
DİYANET VAKFI |
Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık. |
|
ELMALILI SADE |
Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakikaten bunlar, Rablerine iman eden birkaç genç yiğitti; Biz de hidayetlerini artırdık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Biz sana onların haberlerini doğru olarak hikaye ediyoruz. Onlar genç bir zümre idiler. Rablerine imân etmişlerdi ve Biz de onların hidâyetini arttırmış idik. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz sana onların hikâyelerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar Râbb´lerine inanmış, bir grup gençti; onların hidayet bilincini arttırmıştık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onların ahvâlini gerçek olarak sana haber veriyor, hikâye ediyoruz. Şüphe yok ki onlar, Rablerine inanmışlardı ve biz de hidâyetlerini arttırmıştık onların. |
|
İBN-İ KESİR |
Sana; onların kıssalarını gerçek olarak anlatalım: Doğrusu onlar; Rabblarına inanmış, genç yiğitlerdi. Biz de onların hidayetini artırmıştık. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarmaktayız. Gerçekten onlar, Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık. |
|
BEKİR SADAK |
(13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O´nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah´i birakip O´ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah´a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?» |
|
CELAL YILDIRIM |
Biz sana onların başından geçen olayı anlatıyoruz; onlar Rablerine imân eden bir grup genç idi; biz de onların doğru yolu bulup (Rablarına daha çok) bağlanmalarını artırdık. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Şimdi) sana onların kıssasını, hakıykatı vech ile, anlatalım: Doğrusu onlar Rablerine îman eden gene yeğitlerdi. Biz de onların hidâyetini artırmışdık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, sana, onların haberlerini doğru olarak anlatalım: Gerçekten bunlar, Rablerine iman eden birkaç gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini (sebatlarını) artırmıştık. |
|
ALİ BULAÇ |
Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve Biz de onların hidayetlerini artırmıştık. |
|