فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَىٰ آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَٰذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا |
ARAPÇA LATİN |
Fe lealleke bâhiun nefseke alâ âsârihim in lem yu´minû bi hâzel hadîsi esefâ(esefen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Demek sen, bu söze (Kur’an’a) inanmazlarsa, arkalarından üzülerek âdeta kendini tüketeceksin! |
|
DİYANET VAKFI |
Bu yeni Kitab´a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin. |
|
ELMALILI SADE |
Şimdi bu söze (Kur´an´a) inanmazlarsa belki arkalarından üzülerek kendini tüketeceksin! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Demek ki, onlar bu Kur´an´a inanmazlarsa arkalarından bir şiddetli hüzün ile kendini tüketeceksin. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ey Muhammed, eğer onlar bu yeni mesaja (Kur´ana) inanmazlarsa, arkalarından duyacağın üzüntü sebebi ile neredeyse kendini mahvedeceksin. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şu Kur´ân´a inanmadıkları ve senden yüz çevirdikleri için üzülüp hayıflanarak kendini helâk mi edeceksin? |
|
İBN-İ KESİR |
Demek ki bu söze inanmayanların ardından üzülerek neredeyse kendini mahvedeceksin. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Şimdi onlar bu söze (Kur´an´a) inanmayacak olurlarsa sen, onların peşi sıra esef ederek kendini kahredeceksin (öyle mi) ? |
|
BEKİR SADAK |
Bu soze inanmayanlarin ardindan uzulerek nerdeyse kendini mahvedeceksin! |
|
CELAL YILDIRIM |
Bu söze (Kur´ân´a) inanmıyacak olurlarsa, arkalarından üzüntü duyup hayıflanarak kendini yoksa tüketecek misin ? |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Demek, bu söze (Kur´ana) inanmazlarsa bir üzüntü duyarak arkalarından kendini aadetâ tüketeceksin! |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şimdi bu Kur’ân’a iman etmezlerse, belki arkalarından esef ederek kendini üzeceksin. |
|
ALİ BULAÇ |
Şimdi onlar bu söze (Kur´an´a) inanmayacak olurlarsa Sen, onların peşi sıra esef ederek kendini kahredeceksin (öyle mi)? |
|