كَلَّا لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ |
ARAPÇA LATİN |
Kellâ le in lem yentehi le nesfean bin nâsıyeh(nâsıyeti). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. |
|
DİYANET VAKFI |
(15-19) Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah´a secde et ve (yalnızca O´na) yaklaş! |
|
ELMALILI SADE |
Sakın, şanım hakkı için, eğer (akıllanıp) vazgeçmezse, muhakkak Biz sürükleyeceğiz o alnı! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Yok, yok... Eğer nihâyet vermezse, elbette ki Biz o alnı sürükleyeceğizdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır eğer bundan vazgeçmezse onu perçeminden yakalarız. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İş öyle değil, vazgeçmezse eğer elbette tutarız perçeminden. |
|
İBN-İ KESİR |
Ama bundan vazgeçmezse; andolsun ki; onu alnından tutup sürükleriz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceğiz; |
|
BEKİR SADAK |
Ama bundan vazgecmezse, and olsun ki, onu perceminden, |
|
CELAL YILDIRIM |
(15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem´e sürükleyeceğiz). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Peygamberi namazdan alıkoymak isteyen kâfir Ebu Cehil, teşebbüs ve düşüncelerinden) vazgeçsin. Celâlim hakkı için, eğer (aklını başına alıb) vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalayıb (ateşe) sürükleyeceğiz: |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceğiz; |
|