لِلْكَافِرِينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌ |
ARAPÇA LATİN |
Lil kâfirîne leyse lehu dâfi’(dâfiun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi! |
|
ELMALILI SADE |
Kafirler için yok onu engelleyecek. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kafirlerin başına; ki onu savacak yoktur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O azâbı ki kâfirlerin başından defedecek yok. |
|
İBN-İ KESİR |
O; kafirler içindir ve onu engelleyecek yoktur. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Kafirler için olan, bu (azabı) geri çevirecek kimse yoktur. |
|
BEKİR SADAK |
(1-3) Birisi, yuksek derecelere sahip olan Allah katindan, inkarcilara gelecek ve savunulmasi imkansiz olacak azabi soruyor. |
|
CELAL YILDIRIM |
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(O) kâfirlere mahsusdur ki onu (kendilerinden) hiçbir önleyecek (defedebilecek) yokdur. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kâfirler için öyle bir azab ki, yoktur onu bir engelleyen. |
|
ALİ BULAÇ |
Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur. |
|