لَٰكِنِ الرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ مِنْهُمْ وَالْمُؤْمِنُونَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ ۚ وَالْمُقِيمِينَ الصَّلَاةَ ۚ وَالْمُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَالْمُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ أُولَٰئِكَ سَنُؤْتِيهِمْ أَجْرًا عَظِيمًا |
ARAPÇA LATİN |
Lâkinir râsihûne fîl ilmi minhum vel mu’minûne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablike vel mukîmînes salâte vel mu’tûnez zekâte vel mu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), ulâike senu’tîhim ecren azîmâ(azîmen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü’minler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. O namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz. |
|
DİYANET VAKFI |
Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah´a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz. |
|
ELMALILI SADE |
Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve inananlar, senden önce indirilenle birlikte sana indirilene de iman ediyorlar. Özellikle namaza devam edenlerle zekat verenler, Allah´a ve ahiret gününe inananlar yok mu, işte onlara yarın büyük bir mükafat vereceğiz. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Fakat onlardan ilimde mütehassıs olanlar ve mü´min olanlar sana indirilmiş olana ve senden evvel indirilmiş olana inanırlar, ve namazı dosdoğru kılanlar ve zekâtı verenler, ve Allah Teâlâ´ya ve ahiret gününe imân edenler var ya, işte onlara elbette azim bir mükâfaat vereceğizdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Fakat onlardan bilim alanında derinleşenlere, hem sana ve hem de senden öncekilere indirilen kitaba inanan müminlere, namaz kılanlara, zekat verenlere, Allah´a ve ahiret gününe inananlara büyük bir mükafat vereceğiz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Fakat onlardan bilgide ileri olanlar ve inananlar, sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilenlere de ve namaz kılanlardır, zekât verenlerdir, Allah´a ve âhiret gününe inananlardır onlar ve biz onlara büyük bir ecir vereceğiz. |
|
İBN-İ KESİR |
Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü´minler; sana indirilen kitaba ve senden önce indirilmiş olanlara inanırlar. Namaz kılanlara, zekat verenlere, Allah ve ahiret gününe inannalara elbette büyük bir mükafat vereceğiz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü´minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah´a ve ahiret gününe inananlar; işte onlar, Biz onlara büyük bir ecir vereceğiz. |
|
BEKİR SADAK |
Fakat onlardan ilimde derinlesmis olanlara, sana indirilen Kitap´a ve senden once indirlen Kitap´a inanan muminlere, namaz kilanlara, zekat verenlere, Allah´a ve ahiret gunune inananlara, elbette buyuk ecir verecegiz. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Ama onlardan ilimde kök salıp derinleşenler, sana indirilene de, senden önce indirilene de inanan, namazı kılan, zekâtı veren, Allah´a ve Âhiret gününe imân eden mü´minlere gelince: İşte onlara büyük bir ecir (karşılık ve mükâfat) vereceğiz. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Şu kadar ki onlardan ilimde yüksek payeye erenlerle mü´minler, (gerek) sana indirilen (Kur´an-ı Kerîm) e, (gerek) senden evvel indirilen (kitab) lara îman ederler. (Onlar) namazı dosdoğru kılanlar, zekâtı verenler, Allaha ve âhiret gününe inananlardır. İşte onlar (böyle) Biz onlara çok büyük bir ecir vereceğiz. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Fakat içlerinden ilimde kökleşenlerle müminler, senden önce, indirilenle beraber sana indirilene de iman ederler. Bunlar, namazı erkânı ile kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve âhiret günene inananlardır. İşte bunlara çok büyük bir mükâfat vereceğiz. |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü´minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah´a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz. |
|