إِلَّا الْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ لَا يَسْتَطِيعُونَ حِيلَةً وَلَا يَهْتَدُونَ سَبِيلًا |
ARAPÇA LATİN |
İllel mustad’afîne miner ricâli ven nisâi vel vildâni lâ yestatîûne hîleten ve lâ yehtedûne sebîlâ(sebîlen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ancak gerçekten zayıf ve güçsüz olan , çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar başkadır. |
|
DİYANET VAKFI |
Erkekler, kadınlar ve çocuklardan (gerçekten) âciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiçbir yol bulamayanlar müstesnadır. |
|
ELMALILI SADE |
Ancak gerçekten zayıf, hiç birşeye gücü yetmeyen ve hicret için yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ancak erkeklerden ve kadınlardan ve çocuklardan zayıf sayılıp da hiçbir çareye güçleri yetmeyenler ve hiçbir doğru yol bulamayanlar müstesna. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yalnız, çaresiz kalan, hiç bir çıkar yol bulamayan ezilmiş, erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadırlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ancak yurtlarından göçmek için bir düzen, bir yol bulamayan gerçekten de âciz erkeklerle kadınlar ve çocuklar bu hükümden dışarı. |
|
İBN-İ KESİR |
Ancak erkek, kadın ve çocuklardan çaresiz kalarak bir yol bulamayan zavallılar müstesnadır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz´aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) da bulamayanlar başka. |
|
BEKİR SADAK |
Caresiz kalan, yol bulamayan zavalli erkek, kadin ve cocuklar mustesnadirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan cidden âciz olup bir çare bulmaya güç getiremiyenler ve bu yüzden (hicrete) yol bulamıyanlar müstesna.. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Erkeklerden, kadınlardan, çocuklardan za´f ve acz içinde bırakılıb da hiç bir çâreye gücü yetmeyen ve (hicrete) bir yol bulamayanlar müstesna. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Erkek, kadın ve çocuklardan gücü yetmiyen biçarelerle hicret için yol bulamıyanlar müstesna (onlar cehennemlik değillerdir.) |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz´aflar olup hiçbir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka. |
|