وَلَئِنْ أَصَابَكُمْ فَضْلٌ مِنَ اللَّهِ لَيَقُولَنَّ كَأَنْ لَمْ تَكُنْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُ مَوَدَّةٌ يَا لَيْتَنِي كُنْتُ مَعَهُمْ فَأَفُوزَ فَوْزًا عَظِيمًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve lein esâbekum fadlun minallâhi le yekûlenne ke en lem tekun beynekum ve beynehu meveddetun yâ leytenî kuntu meahum fe efûze fevzen azîmâ(azîmen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Eğer Allah’tan size bir lütuf (zafer) erişse, bu sefer de; sizinle kendisi arasında hiç tanışıklık yokmuş gibi şöyle der: “Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarıya (ganimete) ulaşsaydım.” |
|
DİYANET VAKFI |
Eğer Allah´tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- «Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım!» der. |
|
ELMALILI SADE |
Ve eğer size Allah´tan bir lütuf erişirse -sanki kendisiyle aranızda hiç bir dostluk yokmuş gibi- mutlaka: «Ah! Keşke onlarla beraber olsaydım da büyük bir murada ereydim!» diyecekti. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve yemin olsun ki, eğer size taraf-ı ilâhi´den bir fazl nâsib olursa, sanki sizinle onun arasında hiçbir tanışıklık yok imiş gibi, «Ne olurdu ben de onlar ile beraber olsaydım da büyük bir ganîmete nâil olsa idim,» diyecektir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Buna karşılık Allah size bir zafer kazandıracak olursa sanki daha önce aranızda hiçbir tanışıklık, hiçbir dostluk yokmuş gibi ´keşki ben de onlarla birlikte olsaydım da ben de büyük başarıya erseydim´ der. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Size Allah´tan bir lütuf ve ihsân gelince de onunla sizin aranızda hiçbir dostluk yokmuş gibi keşke diyecek, ben de onlarla berâber olsaydım da ben de o büyük lütfa nail olsaydım, ben de muradıma erseydim. |
|
İBN-İ KESİR |
Şayet Allah´ın büyük bir nimetine mazhar olursanız; andolsun ki, sizinle bir dostluk ve tanışıklığı yokmuş gibi: Keşki onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarıya erişseydim, der. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Eğer size Allah´tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der: «Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük ´kurtuluş ve mutluluğa´ erseydim.» |
|
BEKİR SADAK |
Allah´tan size bir nimet erisse, and olsun ki, sizinle kendi arasinda bir dostluk yokmus gibi: «Keski onlarla beraber olsaydim da ben de buyuk bir basari kazansaydim» der. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ve Allah´tan size bol nîmet, çok ihsan erişirse, —aranızda hiçbir dostluk ve sevgi yokmuş gibi davranarak— «Keşke onlarla beraber bulunsaydım da, ben de büyük bir başarı elde etseydim» diye (hayıflanır). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Eğer size Allahdan bir lutf-ü inayet gelirse (o vakit da), sanki sizinle kendisi arasında hiç bir tanışıklık olmamış gibi, muhakkak şöyle diyecekdir: «Keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir muraada (ganimete) ereydim»! |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ve eğer size, Allah’dan fetih ve ganimet gibi bir lütuf gelirse, sanki kendisi ile aranızda hiç bir tanışıklık olmamış gibi muhakkak şöyle diyecektir: “- Ah, keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir nimet ve ganimete ereydim!” |
|
ALİ BULAÇ |
Eğer size Allah´tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiçbir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük ´kurtuluş ve mutluluğa´ erseydim." |
|