وَإِذَا حَضَرَ الْقِسْمَةَ أُولُو الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينُ فَارْزُقُوهُمْ مِنْهُ وَقُولُوا لَهُمْ قَوْلًا مَعْرُوفًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve izâ hadaral kısmete ulûl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkînu ferzukûhum minhu ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin. |
|
DİYANET VAKFI |
(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin. |
|
ELMALILI SADE |
Miras taksimi yapılırken uzak akraba, yetimler ve yoksullar da orada hazır bulunuyorlarsa, hem onlara ondan bir miktar verin, hem de gönül alıcı sözler söyleyin. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Tereke taksim edilirken uzak karabet sahipleriyle yetimler ve yoksullar da hazır bulunurlarsa ondan onları da rızıklandırınız ve onlara güzel sözler de söyleyiniz. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Eğer miras bölüşümü sırasında pay sahibi olmayan uzak akrabalar, yetimler ve yoksullar hazır bulunursa onlara da bir şeyler veriniz ve kendilerine gönül alıcı sözler söyleyiniz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Mîras taksim edilirken yakınlar, yetimler, yoksullar bulunursa o maldan onları da rızıklandırın ve kendilerine güzel sözler söyleyin. |
|
İBN-İ KESİR |
Miras taksim olunurken; yakınlar, yetimler ve miskinler de hazır bulunursa, onları da rızıklandırın. Hem de güzel söz söyleyin. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar; yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin. |
|
BEKİR SADAK |
Taksimde, yakinlar, yetimler ve duskunler bulunursa, ondan onlara da verin, guzel sozler soyleyin. |
|
CELAL YILDIRIM |
Mîras taksiminde (mirasçı olmayan) hısımlar, öksüzler ve yoksullar hazır bulunursa, azık olacak ölçüde onlara da bir şey verin ve güzel söz söyleyin (kırıcı, incitici olmayın). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Miras taksîm olunurken (mirascı olmayan) hısımlar, yetîmler, yoksullar da hazır bulunursa kendilerini ondan (bir şey vererek) rızıklandırın, (gönüllerini alarak) güzel sözler de söyleyin. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ölünün terikesi (mirası) bölünürken vereseden olmayıp ölüye yakınlığı bulunanlar, yetimler ve yoksullar hazır bulunurlarsa, gönüllerini almak için, o bölünen maldan kendilerine bir şey verin ve onlara güzel söz söyleyin. |
|
ALİ BULAÇ |
(Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin. |
|