وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَالُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْلِيلًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve dâniyeten aleyhim zılâluhâ ve zullilet kutûfuhâ tezlîlâ(tezlîlen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır. |
|
DİYANET VAKFI |
(Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur. |
|
ELMALILI SADE |
üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri (meyveleri) de bol bol önlerine konmuştur. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onların üzerlerine (o cennetin) gölgeleri yakındır, meyveleri de kemal-i itaatle musahhar bulunmuştur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ağaçların gölgeleyici saçakları başlarına yakın alçaklıkta ve meyvalarının devşirilmesi son derece kolay olur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ağaçların gölgeleri, yakındır onlara ve meyveleri, adamakıllı râm olmuştur onlara. |
|
İBN-İ KESİR |
Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve meyveleri de aşağı eğdirilmiştir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış. |
|
BEKİR SADAK |
Meyve agaclarinin golgeleri uzerlerine sarkmis ve onlarin koparilmasi kolaylastirilmistir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Cennet (ağaçlarının) gölgesi üzerlerine iyice sarkmış, meyveleri kolay toplanır şekilde onlara iyice yaklaştırılmıştır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ve gölgeleri onlara yakın, meyveleri de emirlerine (her an ve her suretle) boyun eğdirilmiş olarak. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(O cennetteki ağaçların) gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyvaları da bol bol önlerine konmuştur. |
|
ALİ BULAÇ |
(Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış. |
|