يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا |
ARAPÇA LATİN |
Yûfûne bin nezri ve yehâfûne yevmen kâne şerruhu mustetîrâ(mustetîren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar. |
|
DİYANET VAKFI |
O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler. |
|
ELMALILI SADE |
Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan günden korkarlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Adaklarını yerine getirirler ve bir günden korkarlar ki onun şerri (etrafa) dağılmış olmuştur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar verdikleri sözleri tutarlar ve kötülüğü yaygın günden korkarlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Adaklarını yerine getirir onlar ve şerri, her yanı saran, kaplayan günden korkarlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar; adağı yerine getirirler. Ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar. |
|
BEKİR SADAK |
Onlar verdikleri sozleri yerine getirirler, fenaligi yaygin olan bir gunden korkarlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bunlar adaklarını yerine getirirler ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Onlar) adağını yerine getirirler (di), şerri yaygın (ve salgın) olan günden korkarlar (dı). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Cennetlik olan iyi insanlar, o kimselerdir ki, dünyada) adaklarını yerine getirirler; ve azabı salgın olan bir günden korkarlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar. |
|