إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنْكُمْ جَزَاءً وَلَا شُكُورًا |
ARAPÇA LATİN |
İnnemâ nut’imukum li vechillâhi lâ nurîdu minkum cezâen ve lâ şukûrâ(şukûren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz.” |
|
DİYANET VAKFI |
«Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.» |
|
ELMALILI SADE |
Size sadece Allah rızası için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık isteriz ne de bir teşekkür! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Şüphe yok biz size livechillah yediriyoruz, sizden ne bir mükâfaat ve ne de bir teşekkür istemiyoruz» (derler). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yemek ikram ederken derler ki; «Biz size sırf Allah rızası için yemek veriyoruz. Sizden karşılık ya da teşekkür beklemiyoruz.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sizi, ancak Allah rızâsı için doyurmadayız ve sizden istemeyiz ne bir karşılık, ne bir şükür. |
|
İBN-İ KESİR |
Biz; sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Biz size, ancak Allah´ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür.» |
|
BEKİR SADAK |
(9-10) «Biz sizi ancak Allah rizasi icin doyuruyoruz, bir karsilik ve tesekkur beklemiyoruz. Dogrusu biz cok asik suratlarin bulunacagi bir gunde Rabbimizden korkariz» derler. |
|
CELAL YILDIRIM |
(8-9) Allah sevgisi için (veya mala olan sevgilerine rağmen) fakire, yoksula, yetime ve esîre yedirirler. Sizi ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Biz, size ancak Allahın yüzü (suyu) için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür istemeyiz», |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Sonra onlara şöyle derler): “Size ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir hediye isteriz ne de bir teşekkür. |
|
ALİ BULAÇ |
"Biz size, ancak Allah´ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür." |
|