إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا |
ARAPÇA LATİN |
İnnehu kâne fî ehlihî mesrûrâ(mesrûren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi. |
|
DİYANET VAKFI |
(10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı. |
|
ELMALILI SADE |
Çünkü o, ailesi içinde sevinçliydi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Çünkü o, dünyada ailesi arasında sevinç içinde idi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki o, âilesinin içinde sevinmedeydi. |
|
İBN-İ KESİR |
Çünkü o, ailesi içinde iken şımarıktı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi. |
|
BEKİR SADAK |
Cunku o, dunyada, adamlarinin yaninda iken zevk icindeydi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Çünkü o, (Dünya´da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Çünkü o, ehli içinde bir şımarıkdı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Çünkü o, (dünyadaki) evinde keyifli ve sevinçli idi. |
|
ALİ BULAÇ |
Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi. |
|