وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ |
ARAPÇA LATİN |
Ve elkat mâ fîhâ ve tehallet. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, |
|
DİYANET VAKFI |
(3-5) Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O´na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır). |
|
ELMALILI SADE |
ve içindekileri dışa atıp tamamen boşaldığında, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İçindekileri dışarı atıp boşaldığı, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve içindekileri atıp boşalınca. |
|
İBN-İ KESİR |
İçinde olanları dışarı atıp boşaldığı zaman; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İçinde olanları dışa atıp boşaldığı |
|
BEKİR SADAK |
(3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir |
|
CELAL YILDIRIM |
(3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İçindekini atıb boşaldığı; |
|
ALİ BULAÇ |
İçinde olanları dışa atıp boşaldığı, |
|