كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Kellâ bel râne alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn(yeksibûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır. |
|
DİYANET VAKFI |
Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir. |
|
ELMALILI SADE |
Hayır, hayır! Onların kazançları kalplerinin üzerine pas bağlamıştır! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır, aksine kazandıkları, kalplerini karatmıştı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İş öyle değil, hayır, kazandıkları şeyler, üstüste kalplerine yığılmıştır da kalpleri pas tutmuştur. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır; onların kazandıkları, kalblerini paslandırıp körletmiştir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Asla, hayır; onların kazanmakta oldukları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur. |
|
BEKİR SADAK |
Hayir, hayir; onlarin kazandiklari kalblerini paslandirip korletmistir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayır, hayır; onların kazandıkları (günahlar, haklara tecâvüz) kalbleri üzerinde pas bağlamıştır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır (hakıykat öyle değil), bil´akis, onların kazanmakda oldukları (irtikâb edegeldikleri mâ´siyetler) kalblerini yenmiş (paslandırmış) dır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hayır, (onların zannetikleri gibi değil). Doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalblerini kaplamıştır. |
|
ALİ BULAÇ |
Asla, hayır; onların kazandıkları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur. |
|