يُسْقَوْنَ مِنْ رَحِيقٍ مَخْتُومٍ |
ARAPÇA LATİN |
Yuskavne min rahîkın mahtûm(mahtûmin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir. |
|
DİYANET VAKFI |
Kendilerine mühürlü hâlis bir içki sunulur. |
|
ELMALILI SADE |
Onlara mühürlenmiş halis bir içkiden sunulur. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(25-26) Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlara mühürlü saf bir içecekten içirilir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sunulur, içirilir onlara hâlis şarap ki içiminin sonu pek hoştur. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlara mühürlü, halis bir şarabtan içirilir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlara mühürlü, katıksız bir şaraptan içirilir. |
|
BEKİR SADAK |
(25-26) Sonunda misk kokusu birakan, agzi kapali saf bir icecekten icerler. Iyi seyler icin yarisanlar, bunun icin yarissinlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ağzı mühürlü saf şaraptan içirilirler, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlara mühürlü, haalis bir şarabdan içirilecek, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlara (el değmemiş) mühürlü, saf bir şarabdan içirilir. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlara mühürlü, katıksız bir şaraptan içirilir. |
|