وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve izâ reevhum kâlû inne hâulâi ledâllûn(ledâllûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı. |
|
DİYANET VAKFI |
Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış» derlerdi. |
|
ELMALILI SADE |
İnananları gördüklerinde: «İşte bunlar sapıklar!» diyorlardı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
İnananları gördüklerinde «Bunlar sapıklardır» derlerdi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar. |
|
İBN-İ KESİR |
Onları gördükleri vakit; muhakkak bunlar sapıklardır, derlerdi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onları gördükleri zaman ise: «Bunlar kuşkusuz şaşkın sapıklardır» derlerdi. |
|
BEKİR SADAK |
Inananlari gordukleri zaman: «Dogrusu bunlar sapik olanlardir» derlerdi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onları gördükleri zaman «Bunlar muhakkak sapıklardır» terlerdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı. |
|
ALİ BULAÇ |
Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın-sapıklardır" derlerdi. |
|