إِنَّا لَمَّا طَغَى الْمَاءُ حَمَلْنَاكُمْ فِي الْجَارِيَةِ |
ARAPÇA LATİN |
İnnâ lemmâ tagal mâu hamelnâkum fîl câriyeh(câriyeti). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(11-12) Şüphesiz, (Nûh zamanında) su bastığı vakit, sizi gemide biz taşıdık ki, bu olayı sizin için bir uyarı yapalım ve belleyecek kulaklar da onu bellesin. |
|
DİYANET VAKFI |
Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık; |
|
ELMALILI SADE |
Oysa Biz, o su kabardığı zaman sizi akan gemide taşıdık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(11-12) Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. Onu (o necâtı) sizin için bir ibret kılmamız için ve hıfzeden kulakların onu anlamaları için (öyle yaptık). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sular kabarınca biz sizi akıp giden (gemide) taşıdık ki; |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki akıp giden gemide taşıdık sizi sular köpürüp coşunca. |
|
İBN-İ KESİR |
Gerçekten su bastığı zaman sizi; Biz, taşıdık gemide. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Gerçek şu ki, su taştığı zaman, o gemide biz sizi taşıdık: |
|
BEKİR SADAK |
(11-12) Su tastigi vakit, size bir ibret olmak uzere, anlayisli kulaklar anlasin diye suzulen gemide, sizi Biz tasimisizdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
(11-12) Doğrusu biz, su iyice kabarıp taştığında size ibret ve öğüt kılmamız için ve anlayabilen kulaklar anlasın diye sizi yüzüp giden gemide taşıdık. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakıykat, (her yanı) su basdığı (mu´tâd haddini aşdığı) zaman sizi gemide biz taşıdık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gerçekten biz, (Nûh zamanında) su taştığı vakit, sizi (varlığınıza sebep olan atalarınızı) gemide biz taşıdık; |
|
ALİ BULAÇ |
Gerçek şu ki, su taştığı zaman, o gemide Biz sizi taşıdık; |
|