فَلَيْسَ لَهُ الْيَوْمَ هَاهُنَا حَمِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Fe leyse lehul yevme hâhunâ hamîm(hamîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur.” |
|
DİYANET VAKFI |
Bu sebeple, bugün burada onun candan bir dostu yoktur. |
|
ELMALILI SADE |
Bugün de ona burada kanı sıcak bir yakın yoktur. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(35-36) Artık onun için burada bir şefkatli karîb yoktur. Ve yemek de yoktur, kanlı irinden olan müstesna. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bugün onun için candan bir dost yoktur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Artık bugün, ona, burada bir dost yok. |
|
İBN-İ KESİR |
Onun için bugün burada kendisine bir acıyan yoktur. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Bundan dolayı bugün, kendisine hiçbir sıcak dost yoktur.» |
|
BEKİR SADAK |
«Bu sebeple burada bugun onun bir aciyani yoktur.» |
|
CELAL YILDIRIM |
O sebeple bugün onun, burada candan sıcak bir dostu ve yakını yoktur. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Onun için bugün burada kendisine (acıyacak) hiçbir yakın (ve dost) yokdur». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bugün de ona, burada (yardım edecek) bir yakın yok; |
|
ALİ BULAÇ |
"Bundan dolayı bugün, kendisine hiçbir sıcak dost yoktur." |
|