Bakara Suresi
Önceki 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  Sonraki

لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّائِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُوا ۖ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحِينَ الْبَأْسِ ۗ أُولَٰئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
ARAPÇA LATİN Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).  
DİYANET İŞLERİ İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. Facebook'ta Paylaş
DİYANET VAKFI İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah´ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! Facebook'ta Paylaş
ELMALILI SADE Erginlik, yüzlerinizi bir doğu bir batı tarafına çevirmeniz değildir. Ancak eren Allah´a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edip yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal veren, hem namazı kılan, hem zekatı veren, sözleştikleri vakit sözlerini yerine getiren, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve savaşın kızıştığı anda sabır gösterenlerdir. İşte bunlardır doğru olanlar ve bunlardır Allah´tan korkup kötülüklerden sakınanlar. Facebook'ta Paylaş
ÖMER NASUHI BİLMEN Birr (takvâ) yüzlerinizi maşrık ve mağrip tarafına çevirmeniz değildir. Fakat birr, o kimsenin birridir ki, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere imân etmiş olur. Ve malını seve seve karabet sahiplerine, yetimlere, yoksullara, yolculara, dilenenlere verir. Ve esirleri azad etmek hususuna sarfeder. Ve namazını kılar, zekâtını verir. Bir de muâhede yaptıkları zaman ahidlerini yerine getirirler ve ihtiyaç, hastalık ve şiddetli savaş hallerinde de sabırlı bulunurlar. İşte sâdık olanlar onlardır. Muttakî olanlar da onlardan ibarettir. Facebook'ta Paylaş
FİZİLALİL KURAN Yüzlerinizi Doğu ya da Batı tarafına çevirmeniz iyilik demek değildir. Asıl iyilik Allah´a, Ahiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan; akrabalara, yetimlere, yoksullara, yarı yolda kalanlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunanlara (kölelere, tutsaklara) mallarını sevmelerine rağmen yardım edenlerin; namazı kılanların, zekâtı verenlerin, antlaşma yaptıklarında yapmış oldukları antlaşmaları yerine getirenlerin; zorda, darda ve savaş zamanında sabredenlerin tutumudur. İşte doğrular (sözlerinin erleri) onlardır, takva sahipleri de onlardır. Facebook'ta Paylaş
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI Yüzlerinizi doğuya, batıya çevirip durmanız, hayır sayılmaz ki. Hayır ve taat sahipleri, Allah´a, son güne, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan, Allah sevgisiyle yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve esirlere mal veren, namaz kılan, zekât veren, ahdettikleri zaman ahitlerine vefa eden, sıkıntı ve şiddet vakitlerinde sabreden kişilerdir. Onlardır sözleri doğru olanlar, onlardır sakınanlar. Facebook'ta Paylaş
İBN-İ KESİR Yüzlerinizi Doğu ve Batı tarafına çevirmeniz «bir» değildir. Lakin asıl «bir»; Allah´a, ahiret gününe, meleklere, kitablara, peygamberlere iman eden, malını seve seve yakınlarına, yetimlere, miskinlere, yolculara, dilenenlere, kölelere, esirlere veren, namazı kılan, zekatı veren, muahede yaptıklarında ahidlerini yerine getiren, sıkıntıda, hastalıkta ve şiddetli savaş anında sabredenlerinkidir. İşte sadık olanlar da onlardır ve müttakiler de onlardır. Facebook'ta Paylaş
TEFHİMÜL KURAN Yüzlerinizi doğudan ve batıdan yana çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; ona olan sevgisine rağmen, malı yakınlara, yetimlere, yoksullara, yol oğluna (yolda kalmışa), isteyip dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenler(in tutum ve davranışıdır) . İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. Facebook'ta Paylaş
BEKİR SADAK Yuzlerinizi dogudan yana ve batidan yana cevirmeniz iyi olmak demek degildir; Lakin iyi olan, Allah´a, ahiret gunune, meleklere, Kitab´a, peygamberlere inanan, O´nun sevgisiyle, yakinlarina, yetimlere, duskunlere, yolculara, yoksullara ve koleler ugrunda mal veren, namaz kilan, zekat veren ve ahidlestiklerinde ahidlerine vefa gosterenler, zorda, darda ve savas alaninda sabredenlerdir. Iste onlar dogru olanlardir ve sakinanlar ancak onlardir. Facebook'ta Paylaş
CELAL YILDIRIM Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz (hakikî imânı yansıtan) iyilik ve erdemlik değildir. Ama (gerçek) iyilik ve erdemlik: Allah´a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inananların, malı —ona olan sevgisiyle— yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere, köle ve esirleri kurtarmaya harcayanların, namaz kılan ve zekât verenlerin; andlaşıp anlaştıkları zaman verdikleri sözü yerine getirenlerin; zorda, darda ve savaşın kızıştığında sabredenlerin (bu. durumları ve imânlaradır. İşte bunlardır doğru olanlar ve bunlardır korunup sakınanlar. Facebook'ta Paylaş
HASAN BASRİ ÇANTAY (Namazda) yüzlerinizi doğu ve batı yönüne döndürmeniz; birr (taat bu) değildir. Fakat birr, Allaha, âhiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere îman eden, malı (nı Allah) sevgisiyle (yahud: mala olan sevgisine rağmen) akrabaye, yetimlere, yoksullara, yol oğluna (Yolda kalmış müsâfırlere), dilenenlere ve köle ve esirler (i kurtârmıy) a veren, namazı (nı) dosdoğru kılan, zekâtı (nı) veren (kimselerin), ahidleşdikleri zaman sözlerini yerine getirenler (in), sıkıntıda ve hastalıkda ve muhaarebenin kızışdığı zamanlarda sabr-u metanet gösterenler (in birridir). Onlar (yok mu? îmanlarında ve birr-ü taat iddiasında) saadık olanlar onlardır ve onlar takvaaya erenlerin de ta kendileridir. Facebook'ta Paylaş
ALİ FİKRİ YAVUZ Yüzlerinizi (namazda) doğu ve batı tarafına çevirmeniz hayır ve taat değildir. Fakat hayır ve ibadet, Allah’a, âhirete, meleklere, Allah’ın indirdiği kitablara ve peygamberlere iman edenin ibadetidir ve Allah sevgisi üzere, yahud mala olan sevgisine rağmen, malı (fakir) akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa , dilenenlere, köle ve esirlere (kurtulmaları için) harcayan, namazı gereği üzere kılan ve zekâtı veren kimsenin; ahidleştikleri zaman sözlerine sâdık kalanların, ihtiyaç ve sıkıntı hallerinde, cihad ve savaşlarda sabredenlerin hayrıdır. İşte, bu vasıfları taşıyanlar, hakka uyan sâdıklardır ve bunlar takva sahipleridir. Facebook'ta Paylaş
ALİ BULAÇ Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. Facebook'ta Paylaş


Bakara Suresi
Önceki 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  Sonraki