وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَىٰ يَدَيْهِ يَقُولُ يَا لَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!” |
|
DİYANET VAKFI |
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım! |
|
ELMALILI SADE |
O gün zalim kimse ellerini ısıracak ve şöyle diyecek: «Eyvah! Keşke peygamberin maiyyetinde bir yol tutsaydım! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve o gün ki, zalim iki elini ısırır, der ki: «Keşke ben Peygamber ile beraber bir yol tutmuş olsa idim.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
O gün her zalim öfkesinden parmaklarını ısırarak şöyle der; «Keşki Peygamber´in yoldaşı olsaydım.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O gün zâlim, ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de Peygamberle aynı yolu tutsaydım. |
|
İBN-İ KESİR |
O gün; zalim kimse iki elini ısırarak: Ne olurdu ben de peygamberle beraber bir yol tutsaydım, diyecektir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: «Ah keşke, peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,» |
|
BEKİR SADAK |
(27-29) O gun, zalim kimse ellerini isirip: «Keski Peygamberle beraber bir yol tutsaydim, vay basima gelene; keski falancayi dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran´dan o saptirdi. seytan insani yalniz ve yardimcisiz birakiyor» der. |
|
CELAL YILDIRIM |
O gün zâlim zorba, ellerini ısırıp «keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım !» diyecek. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
O gün (her) zaalim (nedametle) iki elini ısırıb: «Ne olurdu, ben o peygamberin maiyyetinde (Allaha) bir yol edineyim» diyecekdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Zalimlerden her biri (pişmanlığından) iki elini ısırdığı o günde, şöyle diyecektir: “ - Ne olurdu, ben, O Peygamberle beraber bir kurtuluş yolu edineydim!... |
|
ALİ BULAÇ |
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım," |
|