وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا |
ARAPÇA LATİN |
Vellezîne lâ yeşhedûnez zûra ve izâ merrû bil lagvi merrû kirâmâ(kirâmen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. |
|
DİYANET VAKFI |
(O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler. |
|
ELMALILI SADE |
Ve onlar ki, yalana şahitlik etmezler, anlamsız, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar içinde geçer (gider)ler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onlar ki, yalan yere şehâdette bulunmazlar ve faidesiz bir şeye uğradıkları vakit kerîmler olarak geçer giderler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yine onlar yalanın semtine yanaşmazlar. Kötülükler ile karşılaştıklarında yanlarından onurlarına toz kondurmadan geçip giderler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve öyle kişilerdir onlar ki yalan yere tanıklıkta bulunmazlar ve suç yapılan bir yere uğrarlarsa oradan, suç yapmadan ve yapılan suça râzı olmadan geçip giderler. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar ki; yalan yere şehadet etmezler. Boş ve kötü lakırdıya rastladıkları zaman, yüz çevirip vakarla geçerler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir. |
|
BEKİR SADAK |
Onlar yalan yere sehadet etmezler; faydasiz birseye rastladiklari zaman yuz cevirip vakarla gecerler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar ki yalan yere şâhidlik etmezler, boşanlamsız bir şeyle karşılaşınca sükûnet ve vakarla geçerler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar ki yalan şâhidlik etmezler, boş ve kötü lâkırdıya rastladıkları vakit şerefli (insanlar) olarak (ondan yüz çevirib) geçerler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar ki, yalana şahidlik etmezler ve boş söz konuşanlara rasgeldikleri zaman, bulaşmadan iyi bir şekilde yüz çevirir geçerler; |
|
ALİ BULAÇ |
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir. |
|