ثُمَّ قَبَضْنَاهُ إِلَيْنَا قَبْضًا يَسِيرًا |
ARAPÇA LATİN |
Summe kabadnâhu ileynâ kabdan yesîrâ(yesîren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. |
|
DİYANET VAKFI |
Sonra onu (uzayan gölgeyi) yavaş yavaş kendimize çektik (kısalttık). |
|
ELMALILI SADE |
Sonra da tutup onu azar azar nasıl kendimize almaktayız. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Sonra onu (o gölgeyi) azar azar kendimize (dilediğimiz cihete) çekip almışızdır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra onu yavaş yavaş kısaltarak kendimize çektik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sonra da onu yavaş yavaş, gizlice kendimize çekip aldık. |
|
İBN-İ KESİR |
Sonra onu yavaş yavaş kendimize çekmişizdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra da onu tutup kendimize ağır ağır çekmişizdir. |
|
BEKİR SADAK |
(45-46) Rabbinin golgeyi nasil uzattigini gormez misin? Isteseydi onu durdururdu. Sonra Biz gunesi, ona delil kilip yavas yavas Kendimize cekmisizdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra da onu tutup kendimize doğru azar azar çekip (kısaltmaktayız). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Sonra onu (uzanan o gölgeyi nasıl) azar azar alıb kendimize çekdik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sonra (gölge yer yüzüne yayılıp da güneş doğmaya başlayınca) biz, bu gölgeyi azar azar bize doğru (dilediğimiz yere) alırız. |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra da onu tutup Kendimize ağır ağır çekmişizdir. |
|