فِيهَا فَاكِهَةٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْأَكْمَامِ |
ARAPÇA LATİN |
Fîhâ fâkihetun vennahlu zâtul ekmâm(ekmâmi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Onda meyvalar, salkım tomurcuklu hurma ağaçları vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Orada mütenevvi meyveler ve tomurcuklar sahibi olan hurma ağaçları vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Orada türlü türlü meyvalar, salkımlı hurma ağaçları var. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Orada meyveler ve lifli, kabuklu hurmalar var. |
|
İBN-İ KESİR |
Onda meyveler, salkımlı hurma ağaçları; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar vardır, |
|
BEKİR SADAK |
(11-12) Orada meyveler, salkimli hurma agaclari, kabuklu taneler, guzel kokulu otlar vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onda meyveler ve salkım tomurcuklu hurma ağacı vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ki onda (türlü) meyve (ler), domurcuklu hurma ağaç (lar) ı, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Orada meyva çeşitleri, tomurcuklu hurma ağaçları; |
|
ALİ BULAÇ |
Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar var. |
|