يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ |
ARAPÇA LATİN |
Yu’reful mucrımûne bi sîmâhum fe yu’hazu bin nevâsî vel akdâm(akdâmi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. |
|
ELMALILI SADE |
Suçlular yüzlerinden tanınır, perçemleriyle ayaklarından tutulur; |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Günahkarlar sîmalarıyla tanınırlar. Artık alınlarıyla ve ayaklarıyla yakalanırlar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Suçlular yüz ifadelerinden tanınarak perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Suçlular, yüzlerindeki alâmetten tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Suçlular simalarından tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Çünkü o gün) Suçlu günahkârlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanıverir. |
|
BEKİR SADAK |
Suclular simalarindan taninirlar da, alin saclarindan ve ayaklarindan yakalanirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Suçlu günahkârlar yüzlerindeki belirtileriyle bilinip tanınırlar. Alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar (da yaka-paça Cehennem´e atılırlar). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Günahkârlar sîmâlariyle tanılacak da perçemlerinden ve ayaklarından tutulacak. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Mücrimler (müşrikler) sîmalarından tanınır da yakalanır perçemleriyle ayaklarından... |
|
ALİ BULAÇ |
(Çünkü o gün) Suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. |
|