فِيهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ |
ARAPÇA LATİN |
Fîhi mâ fâkihetun ve nahlun ve rummân(rummânun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Bunlarda bir meyve, bir başka hurma, bir başka nar vardır; |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O ikisinde her nevi meyve ve hurma ve nar (ağaçları) vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İki konutun bahçelerinde de çeşitli meyva, hurma ve nar ağaçları vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Her ikisinde de meyveler ve hurma ve nar var. |
|
İBN-İ KESİR |
İkisinde de meyveler, hurma ve nar vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İçlerinde (her türden) meyveler, eşsiz hurma ve eşsiz nar vardır. |
|
BEKİR SADAK |
Ikisinde de turlu turlu meyveler, hurmaliklar ve nar agaclari vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
ikisinde de meyva, hurma ve nar vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
İçlerinde her nev´i meyveler, hurma ve nar vardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(O diğer iki cennetin) içlerinde çeşitli meyveler, hurma ve nar var. |
|
ALİ BULAÇ |
İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır. |
|