وَأُوحِيَ إِلَىٰ نُوحٍ أَنَّهُ لَنْ يُؤْمِنَ مِنْ قَوْمِكَ إِلَّا مَنْ قَدْ آمَنَ فَلَا تَبْتَئِسْ بِمَا كَانُوا يَفْعَلُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve ûhiye ilâ nûhın ennehu len yu’mine min kavmike illâ men kad âmene fe lâ tebteis bi mâ kânû yef’alûn(yef’alûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Nûh’a vahyolundu ki: “Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başka, artık hiç kimse iman etmeyecek. O hâlde, onların yapmakta oldukları şeylerden dolayı üzülme.” |
|
DİYANET VAKFI |
Nuh´a vahyolundu ki: Kavminden iman etmiş olanlardan başkası artık (sana) asla inanmayacak. Öyle ise onların işlemekte olduklarından (günahlardan) dolayı üzülme. |
|
ELMALILI SADE |
Bir de Nuh´a vahyolunmuştu ki: «Haberin olsun, kavminden iman etmiş olanların dışında hiçbiri iman etmeyecektir; onun için her ne yaparlarsa gam yeme! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve Nûh´a vahyolundu ki, «Muhakkak kavminden imân etmeyecektir, ancak cidden imân etmiş olanlar müstesna. Artık yapar oldukları şey ile mahzun olma.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Nuh´a vahiy yolu ile bildirildi ki; «Daha önce inananlar dışında soydaşlarından başka inanan olmayacaktır. Onların yaptıklarından dolayı üzülme.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Nûh´a, kavminden inananlardan başkaları kesin olarak inanmayacak, artık sen de onların yaptıkları işler yüzünden kederlenme diye vahyedildi. |
|
İBN-İ KESİR |
Nuh´a vahyolundu ki: Senin kavminden iman edenlerden başkası asla inanmayacaktır. Bunun için onların işlediklerine üzülme. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Nuh´a vahyedildi: «Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onların işlemekte olduklarından dolayı üzülme.» |
|
BEKİR SADAK |
(36-37) Nuh´a, «Senin milletinden, inanmis olanlardan baskasi inanmayacaktir; onlarin yapageldiklerine uzulme; nezaretimiz altinda, sana bildirdigimiz gibi gemiyi yap. Haksizlik yapanlar icin Bana bas vurma, cunku onlar suda bogulacaklardir» diye Allah tarafÙndan vahyolundu. |
|
CELAL YILDIRIM |
Nuh´a, senin kavminden imân edenlerden başkası, şüphen olmasın ki (sana) inanmıyacaktır. Artık onların işleyegeldiklerinden dolayı üzülüp tasalanma. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Nuha şu hakıykat vahy olundu: «Kavminden gerçek îman etmiş olanlardan başkası asla îman etmeyecekdir. O halde (bîhûde üzülüb de) işleyegeldikleri şeylerden (tecâvüzlerden) dolayı tasalanma». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Nûh’a şöyle vahyolunmuştu: “- Haberin olsun, önceden iman edenlerden başka, kavminden hiç biri asla iman etmiyecek. O halde yaptıkları şeylerden (eziyet ve tekziplerden ) ötürü kederlenme. |
|
ALİ BULAÇ |
Nuh´a vahyedildi: "Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onların işlemekte olduklarından dolayı üzülme." |
|