إِنْ نَقُولُ إِلَّا اعْتَرَاكَ بَعْضُ آلِهَتِنَا بِسُوءٍ ۗ قَالَ إِنِّي أُشْهِدُ اللَّهَ وَاشْهَدُوا أَنِّي بَرِيءٌ مِمَّا تُشْرِكُونَ |
ARAPÇA LATİN |
İn nekûlu illâ´terâke ba´du âlihetinâ bi sû´(sûin), kâle innî uşhidullâhe veşhedû ennî berîun mimmâ tuşrikûne(tuşrikûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(54-55) Biz sadece şunu söyleriz: “Seni, ilâhlarımızdan biri fena çarpmış.” Hûd, dedi ki: “İşte ben Allah’ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin Allah’ı bırakıp da O’na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da bana göz açtırmayın.” |
|
DİYANET VAKFI |
Biz «Tanrılarımızdan biri seni fena çarpmış!» demekten başka bir söz söylemeyiz! (Hûd) dedi ki: «Ben Allah´ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım.» |
|
ELMALILI SADE |
(54-55) Biz yalnız «herhalde Tanrılarımızın bazısı seni fena çarpmış.» deriz. Hud: «Ben Allah´ı şahit gösteriyorum, siz de şahit olun ki, ben ondan başka, ona ortak koştuklarınızdan hiçbirini tanımıyorum; artık hepiniz toplanın bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra da bana bir an bile süre tanımayın! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Biz demeyiz, ancak (deriz ki) seni tanrılarımızdan bazısı fena bir sûrette çarpmıştır.» Dedi ki: «Ben şüphesiz Allah Teâlâ´yı işhâd ediyorum ve siz de şahid olunuz ki, ben sizin şerik ittihaz ettiğiniz şeylerden muhakkak berîyim.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sana söyleyeceğimiz tek söz şudur: «Seni ilahlarımızdan biri çarpmış olmalı.» Hud dedi ki; «Ben Allah´ı şahit tutuyorum, ayrıca siz de şahit olunuz ki, ben O´na koştuğunuz ortaklardan uzağım.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Tanrılarımızın bir kısmı seni fena çarpmış deriz de başka bir şeycik demeyiz. O, şüphe yok ki dedi, ben Allah´ı tanık tutmadayım, siz de tanık olun, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden tamamıyla uzağım. |
|
İBN-İ KESİR |
İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir şey de söylemeyiz. Dedi ki: Doğrusu ben, Allah´ı şahid tutuyorum. Siz de şahid olun ki; sizin Allah´tan başka şirk koştuğunuz şeylerden, ben uzağım. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Biz: ´Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır´ (demekten) başka bir şey söylemeyiz.» Dedi ki: «Allah´ı şahid tutarım, siz de şahidler olun ki, gerçekten ben, sizin şirk katmakta olduklarınızdan uzağım;» |
|
BEKİR SADAK |
(54-57) Bir kisim tanrilarimiz seni carpmistir, demekten baska birsey demeyiz» dediler. Hud: «Dogrusu ben Allah´i sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben O´nu birakip kostugunuz ortaklardan uzagim. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah´a guvenirim. Hicbir canlÙ yoktur ki Allah ona el koymamÙs bulunsun. Rabbim elbette dogru yoldadÙr. Eger yuz cevirirseniz, suphesiz ben size benimle gonderileni bildirdim. Rabbim sizden baska bir milleti yerinize getirebilir, O´na bir sey de yapamazsÙnÙz. Dogrusu Rabbim herseyi koruyandÙr» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bizim sana sözümüz ancak şudur: Tanrılarımızdan bir kısmı seni fena halde çarpmıştır. O da ; «Ben, Allah´ı şâhid ediniyorum ve siz de şâhid olun ki, ben sizin, Allah´ı bırakıp da O´na ortak koştuklarınızdan beriyim. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(54-55) Biz «Tanrılarımızdan kimi seni fena çarpmış» (demekden) başka (bir şey) söylemeyiz. (Hûd) dedi: «Allâhı hakıykî şâhid gösteririm ve siz de şâhid olun ki ben sizin Allâhı bırakıb da Ona ortak tutmakda devam etdiğiniz şeylerden kat´iyyen uzağım. Artık bana topyekûn istediğiniz tuzağı kurun, sonra bana mühlet de vermeyin». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(54-55) Ancak şunu söyleriz ki, ilâhlarımıza sövdüğünden onların bazısı, muhakkak seni bir fenalıkla (cinnet ve hezeyanla) çarpmıştır.” Hûd: “- İşte ben Allah’ı şâhid tutuyorum ve siz de şâhid olun ki, ben, Allah’dan başka ona koştuğunuz ortakların hiç birini tanımıyorum; onlardan beriyim. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra bir an bile müsaade etmeyin. |
|
ALİ BULAÇ |
"Biz: ´Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır´ (demekten) başka bir şey söylemeyiz." Dedi ki: "Allah´ı şahid tutarım, siz de şahidler olun ki, gerçekten ben, sizin şirk koştuklarınızdan uzağım." |
|