لَا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا |
ARAPÇA LATİN |
Lâ terâ fîhâ ivecen ve lâ emtâ(emten). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin.” |
|
DİYANET VAKFI |
Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin. |
|
ELMALILI SADE |
Orada ne bir eğrilik, ne de bir yumruluk göremeyeceksin. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Orada ne bir eğrilik ve ne de bir yumruluk göremezsin. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O alanda hiçbir engebe, hiçbir tümsek göremezsin. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Orada ne bir iniş görebilirsin, ne bir tümsek. |
|
İBN-İ KESİR |
Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek.» |
|
BEKİR SADAK |
(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman´in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.» |
|
CELAL YILDIRIM |
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş görmeyeceksin». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş göremiyeceksin. |
|
ALİ BULAÇ |
"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek." |
|