وَلَقَدْ عَهِدْنَا إِلَىٰ آدَمَ مِنْ قَبْلُ فَنَسِيَ وَلَمْ نَجِدْ لَهُ عَزْمًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Andolsun, bundan önce biz Âdem’e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
|
DİYANET VAKFI |
Andolsun biz, daha önce de Âdem´e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık. |
|
ELMALILI SADE |
Gerçek şu ki, bundan önce Adem´e bir emir verdik, ama o unuttu ve Biz onda bir azim de bulmadık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Kasem olsun ki, bundan evvel Âdem´e de tavsiyede bulunmuştuk. O ise unuttu ve O´nun için bir azm bulmadık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz vaktiyle Adem´e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Andolsun ki daha önce Âdem´le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık. |
|
İBN-İ KESİR |
Andolsun ki; Biz, daha önce Adem´e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu ve Biz onda bir azim bulmadık. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Andolsun, biz bundan önce Adem´e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
|
BEKİR SADAK |
And olsun ki daha once Adem´e secde edin» demistik; iblis´ten baska hepsi secde etmis, o cekinmisti. * |
|
CELAL YILDIRIM |
And olsun ki daha önce Âdem´e de emrimizi vermiştik, ama o unuttu, onda bir azim de görmedik. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Andolsun biz bundan evvel Âdeme de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Doğrusu bundan önce Adem’e (bu ağaçtan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık. |
|
ALİ BULAÇ |
Andolsun, Biz bundan önce Adem´e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. |
|