وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَىٰ |
ARAPÇA LATİN |
Ve edalle fir’avnu kavmehu ve mâ hedâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi. |
|
DİYANET VAKFI |
Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi. |
|
ELMALILI SADE |
Velhasıl Firavun kavmini sapıklığa sürükledi, doğru yola götürmedi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve Fir´avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Firavun, soydaşlarını sapıklığa sürükledi, onları doğru yola iletemedi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları. |
|
İBN-İ KESİR |
Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi. |
|
BEKİR SADAK |
Firavun, milletini saptirdi, onlara dogru yolu gostermedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Fir´avn, kavmini (doğru yoldan) saptırdı ve onlara (bir türlü) doğru yolu göstermedi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Fir´avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi. |
|
ALİ BULAÇ |
Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi. |
|