فَافْتَحْ بَيْنِي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Feftah beynî ve beynehum fethan ve neccinî ve men maiye minel mu’minîn(mu’minîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.” |
|
DİYANET VAKFI |
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar. |
|
ELMALILI SADE |
Artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de, beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!» dedi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü´minleri necâta erdir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar ile aramdaki meseleyi sen kesin çözüme bağla; beni ve yanımdaki mü´minleri kurtar.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sen, onlarla benim aramda hükmet ve beni de kurtar, inananlardan benimle berâber bulunanları da. |
|
İBN-İ KESİR |
Artık benimle onların arasında Sen, bir hüküm ver. Beni ve beraberimdeki mü´minleri kurtar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü´minleri kurtar.» |
|
BEKİR SADAK |
(117-11) 8 Nuh: «Rabbim! Milletim beni yalanladi. Benimle onlarin arasinda Sen hukum ver. Beni ve beraberimdeki inananlari kurtar» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Artık benimle onlar arasını (hükmederek) ayır ve benimle beraber olan mü´minleri kurtar.» |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Binâen´aleyh benimle onların arasındaki hükmü Sen ver de beni ve berâberimdeki mü´minleri kurtar». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.” |
|
ALİ BULAÇ |
"Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü´minleri kurtar." |
|