وَيَضِيقُ صَدْرِي وَلَا يَنْطَلِقُ لِسَانِي فَأَرْسِلْ إِلَىٰ هَارُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve yadîku sadrî ve lâ yentaliku lisânî fe ersil ilâ hârûn(hârûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, Hârûn’a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap).” |
|
DİYANET VAKFI |
(Bu durumda) içim daralır, dilim dönmez; onun için Harun´a da elçilik ver. |
|
ELMALILI SADE |
ve göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Harun´a da peygamberlik ver! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(12-13) Dedi ki: «Yarabbi! Şüphe yok ki, beni tekzîp edeceklerinden korkarım. Ve göğsüm daralır ve dilim açılmaz, artık Harun´a da risâlet ver.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bu yüzden canım sıkılır ve öfkemden dilim tutulur. Onun için Harun´a da peygamberlik görevi ver. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Gönlüm daralır, dilim açılmaz, sen Hârûn´u gönder. |
|
İBN-İ KESİR |
Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Bunun için Harun´a da elçilik ver. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Göğsüm sıkışmakta, dilim dönmemektedir; bundan dolayı Harun´a da (elçilik görevini bildirmesi için Cibril´i) gönder.» |
|
BEKİR SADAK |
(12-14) Musa: «Rabbim! Dogrusu beni yalanlamalarindan korkuyorum; gogsum daraliyor, dilim acilmiyor. Onun icin Harun´a da elcilik ver. Onlarin bana isnat ettikleri bir suc da vardir. Beni oldurmelerinden korkuyorum» demisti. |
|
CELAL YILDIRIM |
Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harun´a da peygamberlik gönder. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Benim de göğsüm daralır, dilim açılmaz. Onun için Hâruuna (Cebrâili) gönder (ona da peygamberlik ver)». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hem (beni tekzib etmelerinden) canım sıkılır, dilim açılmaz. Onun için Hârun’a da peygamberlik ver (ve onu tebliğ için bana arkadaş yap). |
|
ALİ BULAÇ |
"Göğsüm sıkışıyor, dilim dönmüyor; bundan dolayı Harun´a da (elçilik görevini bildirmesi için Cibril´i) gönder." |
|