Suara Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Tâ sîn mîm. Facebook'ta Paylaş
2 Bunlardır gerçekle bâtılı açıklayan kitabın âyetleri. Facebook'ta Paylaş
3 Kendine kıyacaksın inanmıyorlar diye âdetâ. Facebook'ta Paylaş
4 Dileseydik gökten bir delîl indirirdik onlara, onun karşısında başlarını eğerlerdi, kalakalırlardı. Facebook'ta Paylaş
5 Rahman katından, Kur´ân´ın yeni bir âyeti indi mi, hemen yüz çevirirler ondan. Facebook'ta Paylaş
6 Gerçekten de yalanladılar, artık yakında alay ettikleri şeyin haberleri gelip çatacak onlara. Facebook'ta Paylaş
7 Bakmazlar mı yeryüzüne, nice güzelim nebatlar bitirdik çifter çifter orada. Facebook'ta Paylaş
8 Bunda bir delil var elbette ve çoğu inanmaz gene de. Facebook'ta Paylaş
9 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
10 An o zamanı ki hani Rabbin, Mûsâ´ya, git zâlimler topluluğuna diye nidâ etmişti, Facebook'ta Paylaş
11 Firavun´un kavmine, hâlâ mı çekinmeyecekler? Facebook'ta Paylaş
12 Mûsâ, Rabbim demişti, gerçekten de beni yalanlarlar diye korkuyorum. Facebook'ta Paylaş
13 Gönlüm daralır, dilim açılmaz, sen Hârûn´u gönder. Facebook'ta Paylaş
14 Ve bir de onlara karşı suçum var, korkarım, öldürürler beni. Facebook'ta Paylaş
15 Rab, hayır dedi, ikiniz de, delillerimizle gidin, şüphe yok ki biz, sizinleyiz, her şeyi duyarız. Facebook'ta Paylaş
16 Firavun´un tapısına geldiler de biz dediler, şüphe yok ki âlemlerin Rabbinin peygamberleriyiz. Facebook'ta Paylaş
17 İsrâiloğullarını bizimle gönder. Facebook'ta Paylaş
18 Firavun, sen dedi, çocukken içimizde büyüyüp yetişmedin mi ve ömrünün nice yılını aramızda geçirmedin mi? Facebook'ta Paylaş
19 Ve o yaptığın işi de yaptın ve sen, nankörlerdensin. Facebook'ta Paylaş
20 Mûsâ, o işi yaptım ama dedi, o vakit cahillerdendim. Facebook'ta Paylaş
21 Korktuğumdan da hemen kaçtım sizden, derken Rabbim bana peygamberlik verdi ve beni, peygamberler zümresine aldı. Facebook'ta Paylaş
22 Verdiğin nîmeti başıma kakıyorsun ama bu da, İsrâiloğullarını kendine kul edindiğinden meydana gelen bir şeydi. Facebook'ta Paylaş
23 Firavun, âlemlerin Rabbi nedir ki, dedi. Facebook'ta Paylaş
24 Mûsâ, göklerin ve yeryüzünün ve ikisinin arasındakilerin Rabbi, dedi, iyice bilip anlıyorsanız. Facebook'ta Paylaş
25 Firavun, etrafındakilere, işitiyor musunuz? dedi. Facebook'ta Paylaş
26 Mûsâ, sizin de Rabbinizdir dedi, sizden önce gelip geçen atalarınızın da Rabbi. Facebook'ta Paylaş
27 Firavun, gerçekten de dedi, size gönderilen peygamberiniz, mutlaka deli. Facebook'ta Paylaş
28 Mûsâ, doğunun da Rabbidir dedi, batının da ve ikisi arasında bulunanların da düşünüp akıl ediyorsanız. Facebook'ta Paylaş
29 Firavun, eğer dedi, benden başka bir mâbut kabûl edersen seni mutlaka zindana atılmışlara katarım, hapsederim. Facebook'ta Paylaş
30 Mûsâ, ya sana dedi, apaçık bir delil gösterirsem, Facebook'ta Paylaş
31 Firavun, doğru söyleyenlerdensen hadi dedi, göster onu. Facebook'ta Paylaş
32 Mûsâ, sopasını attı, sopa hemen apaçık görünen koca bir ejderhâ oldu. Facebook'ta Paylaş
33 Elini koynundan çıkardı, derhal bakanlara parıl parıl parlayan bembeyaz bir el göründü. Facebook'ta Paylaş
34 Firavun, yanındaki ileri gelenlere, gerçekten de dedi, bu, pek bilgili bir büyücü. Facebook'ta Paylaş
35 Sizi, büyüsüyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz şimdi? Facebook'ta Paylaş
36 Ona ve kardeşine bir zaman mühlet ver dediler ve şehirlere, büyücüleri toplayıp getirecek adamlar yolla da. Facebook'ta Paylaş
37 Adamakıllı bilgili bütün büyücüleri tapına getirsinler. Facebook'ta Paylaş
38 Muayyen bir günün muayyen bir zamânında büyücüler toplandı. Facebook'ta Paylaş
39 Halka da denildi ki siz de toplanıyor musunuz? Facebook'ta Paylaş
40 Umarız ki üst gelirlerse biz de büyücülere uyarız. Facebook'ta Paylaş
41 Derken büyücüler gelince Firavun´a üst gelirsek dediler, bize bir mükâfat var mı? Facebook'ta Paylaş
42 Firavun, evet dedi, siz o zaman yakınlarımdan olursunuz. Facebook'ta Paylaş
43 Mûsâ, onlara, atacağınız şeyleri atın dedi. Facebook'ta Paylaş
44 İplerini sopalarını attılar ve Firavun´un yüceliği hakkı için dediler, biz elbette üst olacağız. Facebook'ta Paylaş
45 Derken Mûsâ da sopasını attı, sopa, hemen onların düzüp meydana getirdiği şeyleri yutmaya başladı. Facebook'ta Paylaş
46 Büyücüler, derhal secdeye kapandılar. Facebook'ta Paylaş
47 Alemlerin Rabbine inandık dediler. Facebook'ta Paylaş
48 Mûsâ ve Hârûn´un Rabbine. Facebook'ta Paylaş
49 Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin büyüğünüz, büyüyü o öğretti size; şimdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim ve hepinizi de astıracağım. Facebook'ta Paylaş
50 Zararı yok dediler, şüphe yok ki biz, dönüp Rabbimize varacağız. Facebook'ta Paylaş
51 İlk inananlardan olduğumuz için umarız ki Rabbimiz hatâlarımızı yarlıgar. Facebook'ta Paylaş
52 Ve Mûsâ´ya, kullarımı geceleyin yola çıkar, şüphe yok ki ardınızdan gelecekler diye vahyettik. Facebook'ta Paylaş
53 Firavun, şehirlere asker toplayan adamlar yolladı. Facebook'ta Paylaş
54 Bunlar, hiç şüphe yok azlık bir topluluk. Facebook'ta Paylaş
55 Ve hiç şüphe yok ki gene de bizi kızdırmadalar. Facebook'ta Paylaş
56 Bizse onların şerrine karşı uyanık ve kuvvetli bir topluluğuz diye haberler gönderdi. Facebook'ta Paylaş
57 Derken onları bahçelerden, kaynaklardan sürüp çıkardık. Facebook'ta Paylaş
58 Ve defînelerden ve güzelim yerlerden ettik. Facebook'ta Paylaş
59 Böyle işte ve oralara İsrâiloğullarını mîrasçı kıldık. Facebook'ta Paylaş
60 Firavun´a uyanlar, gün doğunca İsrâiloğullarının artlarına düştüler. Facebook'ta Paylaş
61 İki topluluk da birbirini görünce Mûsâ´nın arkadaşları dediler ki: Mutlaka bize yetişecekler. Facebook'ta Paylaş
62 Mûsâ, hayır dedi, şüphe yok ki Rabbim bana yol gösterecek. Facebook'ta Paylaş
63 Derken Mûsâ´ya, sopanı denize vur diye vahyettik. Vurunca deniz hemen yarıldı ve her parçası, koca bir dağa döndü. Facebook'ta Paylaş
64 Öbürlerini buraya yaklaştırdık. Facebook'ta Paylaş
65 Mûsâ´yı ve onunla berâber bulunanların hepsini kurtardık. Facebook'ta Paylaş
66 Sonra öbürlerini sulara garkettik. Facebook'ta Paylaş
67 Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
68 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
69 Onlara oku İbrâhim´e âit haberi. Facebook'ta Paylaş
70 Hani atasına ve kavmine, neye tapıyorsunuz demişti. Facebook'ta Paylaş
71 Putlara tapıyoruz dediler ve onlara kulluk edip durmadayız. Facebook'ta Paylaş
72 Çağırdığınız vakit dedi, duyuyorlar mı? Facebook'ta Paylaş
73 Yahut size bir faydaları var mı, bir zarar veriyorlar mı? Facebook'ta Paylaş
74 Hayır dediler, atalarımızı böyle bulduk, böyle yapıyordu onlar. Facebook'ta Paylaş
75 Şimdi gördünüz mü dedi, neye kulluk ediyorsunuz. Facebook'ta Paylaş
76 Siz ve çok daha önce gelip geçen atalarınız. Facebook'ta Paylaş
77 Hiç şüphe yok ki artık, âlemlerin Rabbinden başka onlar, bana düşman. Facebook'ta Paylaş
78 Âlemlerin Rabbi, öyle bir mâbuttur ki beni yaratmıştır ve odur doğru yolu gösteren bana. Facebook'ta Paylaş
79 Ve öyle bir mâbuttur ki beni doyurur ve suya kandırır. Facebook'ta Paylaş
80 Ve hastalandığım zaman o şifâ verir bana. Facebook'ta Paylaş
81 Ve öyle bir mâbuttur ki beni öldürür, sonra da diriltir. Facebook'ta Paylaş
82 Ve öyle bir mâbuttur ki kıyâmet gününde umarım, hatâmı da yarlıgar. Facebook'ta Paylaş
83 Rabbim, bana peygamberlik ver ve beni temiz kişilere kat. Facebook'ta Paylaş
84 Sonra gelenler arasında da güzel bir ad, san ver bana, doğrulukla andır beni. Facebook'ta Paylaş
85 Beni Naîm cennetinin mîrasçılarından et. Facebook'ta Paylaş
86 Atamı da yarlıga, şüphe yok o, sapıklardan. Facebook'ta Paylaş
87 Utandırma beni insanların dirilecekleri günde. Facebook'ta Paylaş
88 O günde ki ne mal fayda verir o gün, ne evlât. Facebook'ta Paylaş
89 Ancak Allah´a, şirkten ve şüpheden arınmış bir gönülle gelen faydalanır. Facebook'ta Paylaş
90 Ve cennet, o gün, çekinenlere yaklaştırılmıştır. Facebook'ta Paylaş
91 Ve cehennem, azgınlara gösterilmiş, meydana çıkarılmıştır. Facebook'ta Paylaş
92 Ve onlara, nerede kulluk ettikleriniz denilmiştir, Facebook'ta Paylaş
93 Allah´ı bırakıp da tapıyordunuz onlara, size yardım ediyorlar mı, yoksa kendilerine bir yardımda bulunuyorlar mı? Facebook'ta Paylaş
94 Hepsi de, birbiri üstüne, başaşağı cehenneme atılmışlardır tapanlar da, tapılanlar da. Facebook'ta Paylaş
95 Ve İblîs´in bütün ordusu da. Facebook'ta Paylaş
96 Orada birbirleriyle çekişerek derler ki. Facebook'ta Paylaş
97 Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik. Facebook'ta Paylaş
98 Sizi, âlemlerin Rabbiyle bir tuttuğumuz zaman. Facebook'ta Paylaş
99 Bizi, ancak o mücrimler saptırdı. Facebook'ta Paylaş
100 Artık ne şefâatçilerden bir şefâatçi var bize. Facebook'ta Paylaş
101 Ne bir can dostu. Facebook'ta Paylaş
102 Ne olurdu bir kere daha dünyâya dönebilseydik de inananlardan olsaydık. Facebook'ta Paylaş
103 Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
104 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
105 Nûh kavmi de peygamberleri yalanladı. Facebook'ta Paylaş
106 Hani, kardeşleri Nûh, onlara demişti ki: Hâlâ mı çekinmezsiniz? Facebook'ta Paylaş
107 Şüphe yok ki ben, size emin bir peygamberim. Facebook'ta Paylaş
108 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
109 Ve ben, tebliğime karşılık bir mükâfât istemem sizden, benim mükâfâtım, ancak âlemlerin Rabbine âit. Facebook'ta Paylaş
110 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
111 Dediler ki: Sana, aşağılık kişiler uymuş, biz de mi inanalım sana? Facebook'ta Paylaş
112 Nûh, benim onların yaptıklarına dâir bir bilgim yok dedi. Facebook'ta Paylaş
113 Onların hesâbı ancak Rabbime âittir eğer anlarsanız. Facebook'ta Paylaş
114 Ve ben, inananları kovamam. Facebook'ta Paylaş
115 Ben ancak, apaçık bir korkutucuyum. Facebook'ta Paylaş
116 Ey Nûh dediler, bu işten vazgeçmezsen seni mutlaka taşlarız. Facebook'ta Paylaş
117 Rabbim dedi, gerçekten de kavmim, yalanladı beni. Facebook'ta Paylaş
118 Sen, onlarla benim aramda hükmet ve beni de kurtar, inananlardan benimle berâber bulunanları da. Facebook'ta Paylaş
119 Derken onu da o dopdolu gemiyle kurtardık, onunla berâber bulunanları da. Facebook'ta Paylaş
120 Sonra da onlardan başka geri kalanları sulara garkettik. Facebook'ta Paylaş
121 Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
122 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
123 Âd kavmi de peygamberleri yalanladı. Facebook'ta Paylaş
124 Hani , kardeşleri Hûd, onlara demişti ki: Hâlâ mı çekinmezsiniz? Facebook'ta Paylaş
125 Şüphe yok ki ben, size emin bir peygamberim. Facebook'ta Paylaş
126 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
127 Ve ben, tebliğime karşılık bir mükâfât istemem sizden, benim mükâfâtım, ancak âlemlerin Rabbine âit. Facebook'ta Paylaş
128 Siz, her yüksek tepede, ihtiyâcınız olmayan bir yapı kurarak eğlenip durur musunuz? Facebook'ta Paylaş
129 Sağlam yapılar, kaleler yaparsınız da ebedî kalacağını mı umarsınız? Facebook'ta Paylaş
130 Tutup yakaladığınızı cebbarcasına mı yakalarsınız? Facebook'ta Paylaş
131 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
132 Çekinin o mâbuttan ki bildiğiniz nîmetleri vererek yardım etti size. Facebook'ta Paylaş
133 Yardım etti size hayvanlar ve evlât vererek. Facebook'ta Paylaş
134 Ve bahçeler ve kaynaklar ihsân ederek. Facebook'ta Paylaş
135 Şüphe yok ki ben, o pek büyük günün azâbı size gelip çatacak, ondan korkuyorum. Facebook'ta Paylaş
136 Bizce bir dediler, istersen öğüt ver bize, istersen öğüt verenlerden olma. Facebook'ta Paylaş
137 Bu, önce gelip geçenlerin uydurmalarından başka bir şey değil. Facebook'ta Paylaş
138 Ve biz, azâba uğratılmayacağız. Facebook'ta Paylaş
139 Derken onu yalanladılar, biz de onları helâk ettik. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
140 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
141 Semûd kavmi de peygamberleri yalanladı. Facebook'ta Paylaş
142 Hani, kardeşleri Sâlih, onlara demişti ki: Hâlâ mı çekinmezsiniz? Facebook'ta Paylaş
143 Şüphe yok ki ben, size emin bir peygamberim. Facebook'ta Paylaş
144 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
145 Ve ben, teblîğime karşılık bir mükâfât istemem sizden, benim mükâfâtım, ancak âlemlerin Rabbine âit. Facebook'ta Paylaş
146 Burada emin bir halde bırakılacak mısınız? Facebook'ta Paylaş
147 Bağlarda, kaynaklarda. Facebook'ta Paylaş
148 Ekinler içinde, tomurcukları nazik, yumuşak hurmalıklar yanında. Facebook'ta Paylaş
149 Ve büyük bir akılla, ustalıkla dağlarda evler yontmadasınız. Facebook'ta Paylaş
150 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
151 Aşırı gidenlerin emrine uymayın, Facebook'ta Paylaş
152 o aşırı gidenler ki yeryüzünde bozgunculuk ederler de ıslâh etmezler. Facebook'ta Paylaş
153 Sen dediler, ancak büyülenmiş kişilerdensin. Facebook'ta Paylaş
154 Bizim gibi bir insandan başka bir şey de değilsin sen. Doğru söyleyenlerdensen bir delil göster bize. Facebook'ta Paylaş
155 Bu dedi, dişi bir deve; su içme hakkı, bir gün onun, malûm bir gün de su içme hakkı sizin. Facebook'ta Paylaş
156 Ve ona kötülükle dokunmayın, sonra pek büyük bir günün azâbı, helâk eder sizi. Facebook'ta Paylaş
157 Ayaklarını kesip öldürdüler onu da nâdim oldular. Facebook'ta Paylaş
158 Azap, onları helâk ediverdi. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
159 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
160 Lût kavmi de peygamberleri yalanladı. Facebook'ta Paylaş
161 Hani, kardeşleri Lût, onlara demişti ki: Hâlâ mı çekinmezsiniz? Facebook'ta Paylaş
162 Şüphe yok ki ben, size emin bir peygamberim. Facebook'ta Paylaş
163 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
164 Ve ben, tebliğime karşılık bir mükâfât istemem sizden, benim mükâfâtım, ancak âlemlerin Rabbine âit. Facebook'ta Paylaş
165 Siz, insanlardan erkeklere yaklaşıyor da, Facebook'ta Paylaş
166 Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Hayır, siz, haddi aşmış bir topluluksunuz. Facebook'ta Paylaş
167 Ey Lût dediler, bu işten vazgeçmezsen seni mutlaka şehrimizden çıkarırız. Facebook'ta Paylaş
168 Şüphe yok ki dedi, ben, sizin yaptığınızdan nefret etmedeyim, onu kınamadayım. Facebook'ta Paylaş
169 Rabbim, beni de onların yaptıkları işin azâbından kurtar, âilemi de. Facebook'ta Paylaş
170 Derken onu da kurtardık, bütün âilesini de. Facebook'ta Paylaş
171 Ancak bir kocakarı, geri kalanların içindeydi. Facebook'ta Paylaş
172 Sonra berikileri mahvettik. Facebook'ta Paylaş
173 Üstlerine öylesine bir yağmur yağdırdık ki, ne de kötüdür korkutulanlara yağdırılan yağmur. Facebook'ta Paylaş
174 Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
175 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
176 Ashâb-ı Eyke de peygamberleri yalanladı. Facebook'ta Paylaş
177 Hani Şuayb, onlara demişti ki: Hâlâ mı çekinmezsiniz? Facebook'ta Paylaş
178 Şüphe yok ki ben, size emin bir peygamberim. Facebook'ta Paylaş
179 Artık Allah´tan çekinin ve itâat edin bana. Facebook'ta Paylaş
180 Ve ben, tebliğime karşılık bir mükâfât istemem sizden, benim mükâfâtım, ancak âlemlerin Rabbine âit. Facebook'ta Paylaş
181 Ölçeği tam ölçün, eksik ölçenlerden olmayın. Facebook'ta Paylaş
182 Doğru terâziyle tartın. Facebook'ta Paylaş
183 İnsanların haklarından hiçbir şeyi eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncu olmayın. Facebook'ta Paylaş
184 Çekinin o mâbuttan ki sizi de yaratmıştır, önceki ümmetleri de. Facebook'ta Paylaş
185 Sen dediler, ancak büyülenmiş kişilerdensin. Facebook'ta Paylaş
186 Ve bizim gibi insandan başka bir şey de değilsin sen ve biz seni mutlaka yalancılardan sanmadayız. Facebook'ta Paylaş
187 Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen. Facebook'ta Paylaş
188 Rabbim dedi, yaptığınız şeyi daha iyi bilir. Facebook'ta Paylaş
189 Derken onu yalanladılar da karanlık günün azâbı helâk etti onları; şüphe yok ki bu, o günün pek büyük bir azâbıydı. Facebook'ta Paylaş
190 Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. Facebook'ta Paylaş
191 Ve şüphe yok ki Rabbin, elbette üstündür, rahîmdir. Facebook'ta Paylaş
192 Ve hiç şüphe yok ki Kur´ân, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Facebook'ta Paylaş
193 Rûh-ül-Emîn indirmiştir onu. Facebook'ta Paylaş
194 Senin gönlüne, korkutanlardan olasın diye. Facebook'ta Paylaş
195 Apaçık Arapçayla. Facebook'ta Paylaş
196 Ve şüphe yok ki o hükümler, elbette önceki kitaplarda da var. Facebook'ta Paylaş
197 Onu, İsrâiloğullarının bilginlerinin bilmesi de bir delil değil miydi onlara? Facebook'ta Paylaş
198 Kur´ân´ı Arap olmayanlardan, Arapça bilmeyenlerden birisine indirseydik de. Facebook'ta Paylaş
199 Onlara okusaydı gene inanmazlardı. Facebook'ta Paylaş
200 Biz, böylece Kur´ân´ı, mücrimlerin gönüllerine kadar işlettik. Facebook'ta Paylaş
201 Fakat elemli azâbı görmedikçe inanmazlar ona. Facebook'ta Paylaş
202 Ansızın gelip çatar onlara ve onlar anlamazlar bile. Facebook'ta Paylaş
203 Derler ki: Bize mühlet verilir mi acaba? Facebook'ta Paylaş
204 Hâlâ azâbımızın çabucak gelmesini mi isterler? Facebook'ta Paylaş
205 Diyelim ki yıllarca onları yaşattık, geçindirdik de. Facebook'ta Paylaş
206 Sonra onlara vaadedilen azap geldi. Facebook'ta Paylaş
207 O yaşayıp geçinmeleri, onları herhangi bir sûretle kurtarabilir mi ki? Facebook'ta Paylaş
208 Ve hiçbir şehri helâk etmedik ki oraya, korkutucu peygamberler göndermeyelim de. Facebook'ta Paylaş
209 Öğüt vermesinler ve biz zulmetmeyiz hiç. Facebook'ta Paylaş
210 Ve onu Şeytanlar indirmedi. Facebook'ta Paylaş
211 Ve bu, onlara yakışmadığı gibi buna güçleri de yetmez. Facebook'ta Paylaş
212 Şüphe yok ki onlar, vahyi duymaktan uzaklaştırılmışlardır. Facebook'ta Paylaş
213 Sakın Allah´la berâber bir başka mâbûdu çağırma, yoksa azâba uğratılanlardan olursun. Facebook'ta Paylaş
214 Ve en yakın hısımlarını korkut. Facebook'ta Paylaş
215 İnananlardan sana uyanlara karşı kanadını indir, mütevâzi ol. Facebook'ta Paylaş
216 Sana isyân ederlerse de de ki: Şüphe yok ki ben, sizin yaptıklarınızdan uzağım. Facebook'ta Paylaş
217 Ve dayan üstün ve rahîm mâbûda. Facebook'ta Paylaş
218 Öylesine mâbut ki namaza kalktığın zaman da seni görür. Facebook'ta Paylaş
219 Ve secde edenler arasında secde edişini de görür. Facebook'ta Paylaş
220 Şüphe yok ki o, her şeyi duyar, bilir. Facebook'ta Paylaş
221 Haber vereyim mi size, kime iner Şeytanlar? Facebook'ta Paylaş
222 Onlar, bütün yalancı ve suçlulara inerler. Facebook'ta Paylaş
223 Ve onlar da Şeytanlara kulak verirler ve Şeytanların çoğuysa yalancıdır. Facebook'ta Paylaş
224 Ve şâirlere de akılsızlar ve ziyankârlar uyar. Facebook'ta Paylaş
225 Görmez misin ki hiç şüphe yok, onlar, her vâdide sersemce dolaşıp dururlar. Facebook'ta Paylaş
226 Ve hiç şüphe yok ki onlar, yapmadıkları şeyleri söylerler. Facebook'ta Paylaş
227 Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve Allah´ı çok ananlar ve zulme uğradıktan sonra yardıma mazhar olanlar müstesnâ. Ve zulmedenler, yakında bileceklerdir halleri neye varacak ve nereye varıp gidecekler. Facebook'ta Paylaş