أَمَدَّكُمْ بِأَنْعَامٍ وَبَنِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Emeddekum bi en’âmin ve benîn(benîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.” |
|
DİYANET VAKFI |
(132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah´a karşı gelmek)ten sakının. |
|
ELMALILI SADE |
(133-134) Size davarlar, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar verdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Size en´am ile ve oğullar ile imdat etti.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
O size davar sürüleri ile evlatlar bağışladı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yardım etti size hayvanlar ve evlât vererek. |
|
İBN-İ KESİR |
O, desteklemiştir sizi, hayvanlar ve oğullarla; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Size hayvanlar, çocuklar (vererek) yardım etti.» |
|
BEKİR SADAK |
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah´a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah´tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah´tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
(133-134) Size nice nimetlerle, oğullarla, bahçelerle, pınarlarla yardımda bulunmuştur. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(133-134) «Size davarlar, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Size davarlar ve oğullar verenden, |
|
ALİ BULAÇ |
"Size hayvanlar, çocuklar (vererek) yardım etti." |
|