فَوَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe veylun yevme izin lil mukezzibîne. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(11-12) İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline! |
|
DİYANET VAKFI |
Yalanlayanların vay haline o gün! |
|
ELMALILI SADE |
vay haline artık o gün o yalan söyleyenlerin |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(10-11) Ve dağlar bir yürüyüş ile yürüyüverir. Artık o gün vay tekzîp edenler için. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O gün, yalanlayanların vay haline. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Artık yazıklar olsun o gün yalanlayanlara. |
|
İBN-İ KESİR |
İşte o gün; yalanlayanların vay haline. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İşte o gün, yalanlayanların vay haline. |
|
BEKİR SADAK |
(9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak! |
|
CELAL YILDIRIM |
(9-10-11-12) O gün, gök döndükçe dönecek. O gün (Hakk´ı) yalanlıyanların vay hâline ! Ki onlar, daldıkları şeyde (küfür ve sapıklık içinde) eğlenip dururlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Vay artık o gün (peygamberleri önce) tekzib edenlere! |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Vay artık o kıyamet günü, Peygamberi tekzib edenlere!... |
|
ALİ BULAÇ |
İşte o gün, yalanlayanların vay haline, |
|