وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَكْنُونٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve yetûfu aleyhim gılmânun lehum ke ennehum lû’luun meknûnun. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar. |
|
ELMALILI SADE |
Kendilerine ait hizmetçiler, sanki sedef içinde saklı inciler gibi onların etrafında pırıl pırıl dönerler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onların üzerlerine kendilerine mahsus birtakım genç hizmetçiler dolaşırlar ki, sanki onlar saklı olan incilerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve öylesine genç hizmetçiler, etraflarında döner durur ki sanki onlar, hazinelerde saklanmış inciler. |
|
İBN-İ KESİR |
Sedefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendileri için etraflarında döner. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Kendileri için (görevlendirilmiş hizmetçi) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) ´sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.´ |
|
BEKİR SADAK |
Sedefteki inciler gibi olan gencler yanlarinda dolasirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kendilerine ait hizmetçiler etraflarında dönüp dolaşırlar da sanki herbiri sedefteki saklı inciler gibi... |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
O sadefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine (hizmet için) etraflarında döner (ler). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Hizmet için) etraflarında döner kendilerine ait, sedeflerinde saklı inciler gibi hizmetçiler. |
|
ALİ BULAÇ |
Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) ´sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.´ |
|