يَغْشَى النَّاسَ ۖ هَٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Yagşân nâs(nâse), hâzâ azâbun elîm(elîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır. |
|
DİYANET VAKFI |
(10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır. |
|
ELMALILI SADE |
ki insanları saracaktır; bu acı bir azaptır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İnsanları saracaktır. Bu, bir acıklı azabtır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Duman, insanları bürüyecektir. Bu, acı bir azabtır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Bütün insanlara yayılır, budur elemli azap. |
|
İBN-İ KESİR |
İnsanları bürüyecektir. Bu; elim bir azabdır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Bu duman) İnsanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acıklı bir azabtır. |
|
BEKİR SADAK |
(10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
(10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek yaman bir azâb» (diyecekler). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Öyle bir duman ki, bütün insanları saracaktır. Bu acıklı bir azabdır. |
|
ALİ BULAÇ |
(Bu duman) insanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acı bir azaptır. |
|