بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ يَلْعَبُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Bel hum fî şekkin yel’abûn(yel’abûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar. |
|
ELMALILI SADE |
Fakat onlar şüphe içinde oynuyorlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Fakat onlar şüphe içinde eğlenip duruyorlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Hayır, onlar şüphe içindedir, alay edip dururlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır, onlar şüphe içinde oynayıp dururlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp oyalanıyorlar. |
|
BEKİR SADAK |
Ama inkarcilar, dirilmekten suphededirler, bunu eglenceye alirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Fakat onlar (o inkarcı sapıklar) şüphe içinde (Kur´ân´ı) alaya alıp (Onunla) eğlenmekteler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır, onlar (tekrar dirilmekden) şübhe içindedirler. (Bununla} eğlenirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Fakat onlar, bir şüphe içinde oynuyorlar, (yakînen Allah’a ve Peygambere inanmıyorlar, eğleniyorlar). |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp-oyalanıyorlar. |
|