إِنَّ شَجَرَتَ الزَّقُّومِ |
ARAPÇA LATİN |
İnne şeceretez zakkûm(zakkûmi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(43-44) Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir. |
|
DİYANET VAKFI |
(43-44) Şüphesiz zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir. |
|
ELMALILI SADE |
şüphesiz zakkum ağacı, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(43-44) Muhakkak ki, o zakkûm ağacı. Çok günahkâr olanın taamıdır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Zakkum ağacı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki zakkum ağacı. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğrusu zakkum ağacı; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Doğrusu, o zakkum ağacı; |
|
BEKİR SADAK |
(43-46) Dogrusu gunahkarlarin yiyecegi Zakkum agacidir; karinlarda suyun kaynamasi gibi kaynayan, erimis maden gibidir. |
|
CELAL YILDIRIM |
(43-44) Hakikat, Zakkum ağacı, günah ve vebal taşıyanın yiyeceğidir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Şübhesiz o zakkum ağacı, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gerçekten (cehennemdeki) o Zakkûm ağacı, |
|
ALİ BULAÇ |
Doğrusu, o zakkum ağacı; |
|