أَنَّىٰ لَهُمُ الذِّكْرَىٰ وَقَدْ جَاءَهُمْ رَسُولٌ مُبِينٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti. |
|
DİYANET VAKFI |
Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti. |
|
ELMALILI SADE |
Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir peygamber geldi de, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(13-14) Onlar için öğüt almak nerede! Halbuki, muhakkak onlara apaçık bildiren bir peygamber geldi. Sonra ondan yüz çevirdiler ve «Öğretilmiş bir mecnûndur,» dediler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar? Öğüt alma zamanı geçti. Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Siz neredesiniz, öğüt alma nerede ve andolsun ki onlara, her şeyi açıklayan bir Peygamber geldi de. |
|
İBN-İ KESİR |
Nerede onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar için öğüt alıp düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir peygamber gelmişti. |
|
BEKİR SADAK |
(13-14) Nerde onlarda ogut almak? Kendilerine gercegi aciklayan bir peygamber gelmisti ve ondan yuz cevirmisler, «Belletilmis bir deli» demislerdi. |
|
CELAL YILDIRIM |
(13-14) Onların düşünüp ibret alması nerede ? Gerçekten kendilerine (Hakk´ı) açıklayan bir peygamber geldiği halde onlar O´ndan yüzçevirdiler de «öğretilmiş bir deli» dediler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar için düşünüb ibret almak nerede? Kendilerine (hakıykatleri) açıklayan bir peygamber geldiği halde. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar için düşünmek, ibret almak nerede? Doğrusu kendilerine apaçık anlatan bir Peygamber geldi de, |
|
ALİ BULAÇ |
Onlar için öğüt alıp-düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti. |
|