إِلَّا مَنْ رَحِمَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ |
ARAPÇA LATİN |
İllâ men rahimallâh(rahimallâhu), innehu huvel azîzur rahîm(rahîmu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Yalnız, Allah’ın yardım ettiği kimseler bunların dışındadır. Şüphesiz O, mutlak güç sahibidir, çok merhamet edendir. |
|
DİYANET VAKFI |
Ancak Allah´ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir. |
|
ELMALILI SADE |
Ancak Allah´ın rahmetiyle yarlığadığı (merhamet ettiği) başka. Çünkü O, öyle güçlü, öyle merhametlidir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Allah´ın rahmet ettiği kimse müstesna. Şüphe yok ki o Allah, azîzdir, rahîmdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yalnız Allah´ın merhamet ettiği bunun dışındadır. Şüphesiz Allah, üstündür, esirgeyendir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ancak Allah kime acırsa o başka; şüphe yok ki odur üstün ve rahîm. |
|
İBN-İ KESİR |
Ancak Allah´ın merhamet ettiği müstesna. Muhakkak ki O; Aziz, Rahim olanın kendisidir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak Allah´ın rahmet ettiği başka. Hiç şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir. |
|
BEKİR SADAK |
Yalniz, Allah´in merhamet ettigi kimseler bunlarin disindadir. O, suphesiz gucludur, merhametlidir. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Ancak, Allah´ın kendi rahmetine lâyık gördüğü kimse müstesna.. Şüphesiz ki, O, çok güçlü, çok üstün ve çok merhametlidir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Allahın esirgediği kimseler böyle değil. Çünkü O, bizzat kâfirlerden intikaam almıya hakkıyle kaadir, (mü´minleri) çok esirgeyicidir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ancak Allah’ın merhamet ettiği kimseler böyle değil. (Bunlar birbirlerine şefaat eden müminlerdir). Çünkü O Azîz’dir= kâfirlerden intikam alır, Rahîm’dir= müminlere merhamet eder. |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak Allah´ın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir. |
|