قَالُوا إِنَّا أُرْسِلْنَا إِلَىٰ قَوْمٍ مُجْرِمِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Kâlû innâ ursilnâ ilâ kavmin mucrimîne. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(32-34) Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.” |
|
DİYANET VAKFI |
«Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik.» |
|
ELMALILI SADE |
Dediler: «Biz suçlu bir kavme gönderildik; |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(31-32) (İbrahim aleyhisselâm) Dedi ki: «O halde mühim işiniz neden ibarettir ey gönderilmiş zâtlar?» (O melekler de) Dediler ki: «Şüphe yok, biz günahkârlar olan bir kavme gönderildik.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Dediler ki: «Biz suçlu bir kavme gönderildik.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onlar, şüphe yok ki biz demişlerdi, mücrim bir topluluğa gönderildik. |
|
İBN-İ KESİR |
Dediler ki: Biz, suçlu bir kavme gönderildik, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Dediler ki: «Gerçek şu ki biz, suçlu günahkâr bir kavme gönderildik.» |
|
BEKİR SADAK |
(32-34) Elciler: «Suclu bir milletin uzerine, Rabbinin katindan isaretli olarak, asiri gidenlere mahsus sert taslar gondermekle gorevlendirildik» dediler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar, «doğrusu biz suçlu günahkâr bir kavme gönderildik, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar «Biz günahkârlar güruhuna gönderildik», dediler, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar dediler ki: “- Biz, günahkâr bir kavme (Lût peygamberin kavmine) gönderildik; |
|
ALİ BULAÇ |
"Doğrusu biz, suçlu-günahkar bir kavme gönderildik" dediler. |
|