إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ |
ARAPÇA LATİN |
İnnemâ tûadûne le sâdikûn. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-6) Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır. |
|
ELMALILI SADE |
muhakkak o size va´dolunan mutlaka doğrudur. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Size vaadolunan, şüphe yok ki, elbette doğrudur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Size va´dedilen, mutlaka doğrudur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Gerçekten de size vaadedilen, doğrudur ancak. |
|
İBN-İ KESİR |
Muhakkak size vaadolunan elbette doğrudur. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Size va´dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur. |
|
BEKİR SADAK |
(1-6) Esip savuran ruzgarlara, yagmur yuklu bulutlara, kolayca suzulen gemiler ve isleri yoneten meleklere and olsun ki, size soz verilen kiyametin kopmasi suphesiz gercektir. Odesme gunu gelecektir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Size va´dolunan elbette yerine gelecektir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
şübhesiz ki size va´d olunan (şeylerin hepsi) elbette doğrudur. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Muhakkak size vaad olunanlar bir gerçektir; |
|
ALİ BULAÇ |
Size va´dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur. |
|