ثُمَّ أَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَ |
ARAPÇA LATİN |
Summe edbere vestekber(vestekbere). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.” |
|
DİYANET VAKFI |
(21-25) Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt çevirdi de: «Bu (Kur´an) dedi, olsa olsa (sihirbazlardan öğrenilip) nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sözünden başka bir şey değil.» |
|
ELMALILI SADE |
Sonra ardına dönüp büyüklük tasladı: |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra yüz çevirdi, büyüklük tasladı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
sonra ardını döndü ve ululanmaya kalkıştı. |
|
İBN-İ KESİR |
Sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra da sırt çevirdi ve büyüklük tasladı (istikbâr). |
|
BEKİR SADAK |
Sonra da sirt cevirip buyukluk tasladi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra da arkasını dönüp büyüklük taslıyarak gitti. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
En son arka çevirdi ve büyüklük tasladı da, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Nihayet (Peygambere ve ashabına) arka çevirdi ve kibirlendi de; |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra da sırt çevirdi ve büyüklük tasladı (istikbar). |
|